Temmuz sonuydu sanırım,3 günlüğüne Varşova şehir merkezindeki bir Hostele yerleşmiştim..Genelde gençlerin ilgi gösterdiği,ortasında akşamları oturulup meşk edilen güzel bir bahçesi olan bir Hostel..Üzerimde cok para olmadıgı icin kalabalık yaklaşık 20 yatağın oldugu bir odayı seçtim ama başıma geleceklerden habersizdim .Kızlı,erkekli kalınan o ünlü Amerikan filmlerinde izlediğimiz öğrenci yurdu edasında:)
İlk gün cok yorgundum ve duşumu aldıktan sonra uyudugumu hatırlıyorum ertesi gün hiç uyanmamacasına..Bir sonraki gün kendime geldiğimde sabah saatleriydi 8 civarıydı galiba..Uyuyan 3-5 kişinin dışında odada üzerinde bir askılı t-shirt ve kırmızı penye bir iççamaşırla yatağını toplayan güzel bir kız vardı..Gözüm takıldı kalçalarına,yuvarlak ve cok biçimliydi..ve sanırım kızda 20li yaslarda bir Kuzey Avrupa kızıydı ki teninin tazeliği ve beyazlığı vermişti bana bu ipucunu.Aniden döndü,bana baktı ve ‘ne yapıyorsun’ dedi hafif kızgın bir sesle,sanırım kalçalarına takılan gözümü hissetmişti ‘Good Morning,I am doing Savap’ dedim..’Sevap nedir’ diyerek ekledi ama arkasını hiç dönmeden yatağıyla ve o güzel saclarını arada bir toplamakla meşguldü kalemiyle..’İslam dininde iyi bir şey yapmaktır ve biz insanlar ne zaman iyi birşey yapsak;Tanrının bize puan verdiğini söyledim aynı Süper Mario gibi’ dedim..’What A nice’ dedi hafif gülümseyerek .Peki ‘sen şuan iyi denilebilecek ne yapıyorsun’ diye sordu.
‘Güzel bir kız izliyorum dedim muhteşem beyaz bacakları ve yuvarlak kalçaları olan,sanırım kendimi Cennette hissetmeme sebep oluyorsun’ diyerekte ekledim..İnanıp inanmamakta size kalmış o an hicbir hormonum harekette değildi yani ereksiyon yaşamıyordum ‘aynı zamanda beni mutlu ettiğin için,sanırım sende O’ndan bir puan kazandın’ dedim..O şirin kahkahasını iyi hatırlıyorum!Bunları anlatırken yatakta yüzüstü uzanmış,ellerim yastığın altında başım yastığın üstündeydi..Ve oda gitmeye hazırlanıyordu..İşini bitirdi ve sırt çantasını toparladı,saçından kalemini çıkararak ortadaki masanın üstünde duran kağıda birşeyler yazarak usulca bana yaklaştı ve ranzanın alt katından destek alarak bana doğru uzandı ve yanağıma bir öpücük kondurarak ‘Şimdi Günaydın’ dedi;kağıdı sağ avucuma sıkıştırdı..bende ‘Welcome’diyerek ekledim ve gitti..
Çok mücadele ettim kendimle verdiği kağıtta yazan telefon numarasını aramamak için ,kaç gece uykum kaçtı bir bilseniz..kendimi cok test ettim o bembeyaz tüysüz bacaklarına dokunmayı ne kadar cok istiyorum acaba diyerek ama ben o sıralar Rabbimin İlahi bir elle içime koydugu sarışın bir afete olan aşkla mesguldum,o güzel kızıl saclı Huri’yi aramak aşkıma ihanetten sayılacaktı ve bende ‘Sadakat’i seçtim !