Saat 06:14
Koca yuvasına döner, içeriye sessizce girmeye çalışır ama girişte bulunan sert bir cismi devirir. Sarhoş kafasıyla mükemmel, hatasız olarak kurguladığı plana ilk darbe. Aynı zamanda şunu da hesaplamayı unutmuştur ki karısı zaten uyanıktır(bu kadar hızlı bir şekilde bağırarak tepki verebiliyorsa uyanık olmak zorunda). Tartışma başlar, küfürler havada uçuşur: kahpe, orospu, ayyaş, it, şerefsiz vs vs.
Ve az sonra ilk tokat iner, kadın duvara çarpar. Kendini koruma, intikam ya da başka birikmiş bir takım duygunun salt katharsisi gibi herhangi bir sebepten dolayı porselen bir cismi(büyük ihtimalle bir vazo) alır ve kocasının kafasına çarpar, kocası yere yığılır. Kısa süreli bir sessizlik ve sonrasında onu takip eden bir çığlık. Kadın kapıyı açar, koridora çıkar ve sonra karşı komşusunun kapısını yumruklamak üzere hedefe doğru ilerler.
Karşı komşudan ses çıkmaz ve sonra umutsuzca çırpınmaya başlar. Kocasının kafasını yarmış olması ve potansiyel olarak onun ölümüne bile sebep olabilecek olmanın yarattığı korku ile histeri krizine girer. Kocasının ismini haykırır, kendisine ve çevreye zarar verecek bir takım eylemlere girişir,
Bu sırada kapıcı uyanır ve kadının yardımına koşar. Ambülans çağrılır ama kadın sakinleşmez. Yere çöker ve titremeye başlar. Tek söylediği ”öldürdüm onu, kocamı öldürdüm” olur.
Kapıcı apartman sakinlerine karşı korkudan,ezilmişlikten ya da mecburiyetten doğan itaatkarlığa sahip bir insan değildir. Yaptığı işi ciddiye alan ama sosyal hiyerarşiyi pek önemsemeyen bir insandır ve bu yüzden ”aman efendim diğer daireler rahatsız olur mu ki?” sorusuna takılmayarak ”yardım edin, kimse yok mu?!?!?!” diye haykırmaya başlar ama kimseden ses çıkmaz.
Sonra zat-ı aliniz ben birkaç dakikalık pasiflikten sonra yanlarına teşrif ederim.
Doğrusunu söylemek gerekirse pek bir yardımım dokunmadı. Ne kadının histeri krizinden çıkıp sakinleşmesini sağlayabildim ne de adama herhangi tıbbi bir müdahale de bulunabildim. Sonra ambülans geldi ve çifti alıp götürdüler.
Ambülanstan biraz sonra polisinde geldiğini de söylemeden geçmemek gerek. Dışarı çıkıp yardım etmek yerine sesten rahatsız olup polisi aramayı tercih eden biri/birileri olmuş. Ama o kişi/kişiler ile aramızda pek fark yok sanırım. O kişi/kişiler de bencil ve… bende bencilim(biraz bekledikten sonra sıkıla sıkıla sırf vicdanı sorumluluktan aşağı indiğime göre). Demek ki onun bana söyledikleri doğruydu(bunu düşünmemeliyim),
… Neyse sonra kapıcıyla ifadelerimiz alındı ve baş başa kaldık. Gel çay koyayım bu saatten sonra uyunmaz dedi ve bu teklifini kabul ettim. Oturup biraz çay içtik. Bana apartmanda ki insanlar ile ilgili analizlerini anlattı(4. numaralı daire de kalan kadın ”ahlaksız”, 6. numara vergi kaçırıyor, bu sabahki olayın merkezinde olan çift son bir yıldır böyle geçimsizler elbet patlak verecekti vs vs). Analizleri hakkında soru sormadım sadece kafa salladım, ”hadi ya!”, ”deme be abi!” gibi klişe tepkilerle karşılık verdim diyalog boyunca.
Sigara almaya diye yukarı çıktım ve çıkmışken de yazayım dedim. Şimdi kapıcının yanına geri dönüyorum.