Acılarımı dezenfekte ettim. Üstlerine bir ton, “özürle koşan, çok yürüsün” sloganı boşalttım köpüklü hercailikleriyle. Yansı spekülasyonları damıtan otuz iki diş çaresizlikleri yassı pişmanlıkları şişmanlattı çok nefret yedirerek.
Pisa kulesinin eğik hali, hazırdan düştü daha yamuk hayal kırıklıklarıma. Suskunluklarıma taş atan geveze duygularım aklında bulundukça geçmişimin, bir çizik attım çizikten yaşamlara. Bıraktığım zamanları dezenfektan bir günümün isilik olan mutluluklarına tırmalattım. Çok yaşa harikalarında neşe saçan insanlar bir verdiğim yüz aldığım güzden telaşsız saçmaladı. Zararı yok sayfaların, ben yazarım; başkası yazdığını sansın. Şımarık sırça köşkün payitaht arşınlığı alışveriş ölüşlere yol açtı. Bir verdim, bin mükafat alacağım ilham süratlerimce.
Gidişlerimi zehirledim. Hayat, senin sana açtığını sandığın yol kadar sadece benimdir fukara had bilmez intihal zehri. Kurt ölür, kırmızı başlıklar kirlenir ama beyaz hayaller daimilerin ben kokulu zenginliğidir.
Dilara AKSOY