Yıldızlara bakıp da hiç hayal kurmayan var mı aramızda? Herkes en azından hayatında bir kere yapmıştır bunu. Hatta çocukluk günlerinizi hatırlayın, hangimiz istemedi Peter Pan’le Neverland’a gitmeyi ya da Superman gibi bir kahraman olmayı? Küçücük bedenlerimizde kocaman ruhlar taşıyormuşuz demek ki o zaman. Cesaret varmış minicik kalplerimizde, imkânsızın bile bir gün gerçek olacağına inanma gücü varmış içimizde.
Yıllar geçti aradan, şimdi bedenlerimiz kocaman; ama yılların gelgitleriyle aşınmış yüreklerimiz. Kocaman hayalleri sığdırdığımız yer artık tek bir hayale bile katlanamayan dipsiz bir kuyu olmuş; kör, karanlık ve sağır…
Hayalsiz bir yüreğin soğuk bir oda olduğunu unutturmuşuz uyuşmuş bedenlerimize. Ruhumuzun çekmecelerine yerleştirdiğimiz mantık öyle bir yayılmış ki içimize, sadece çekmece kalmış ruhtan öte…
Yıldızlara bakıp hayaller kurmak mı güzel mantığın çekmecelerine sıkışıp kalmak mı? Hayalleri olmayan bir insan çiçek açmayan bir bitkidir bence. Yaşar, hayatına devam eder; ama renksizdir. Oysa hayaller çiçek açtırır o bitkiyi. Evet, bazen solar çiçekler, hatta kurur ve çiçeği de kurutur. Ama hep yeniden açar. Yine yeni ve yeniden…
Uçan balonlarınızı elinizden bırakmayın yıldızlı gecelerde, kim bilir belki gökteki yıldızlardan birine uçurur sizi…
Merve YILMAZBİLEK
7 comments
Çok güzel yazmışsınız,tebrik ederim 🙂
Beğenmenize çok sevindim,teşekkürler 🙂
Kaç yaşına gelirsek gelelim hayallere devam.
Gerçekleşmesede güzel olan tarafıda bu zaten değil mi 🙂
Kesinlikle size katılıyorum.Hayallere devam 🙂
Büyüdüğümde uçabileceğimi hayal ederdim hep 🙂 ve tekrar beni o günlere götürdüğünüz için sonsuz teşekkürler…
Hayallerinize kıyısından da olsa değebildiysem ne mutlu bana,asıl ben teşekkür ederim 🙂
Gökteki yıldızların hala bizim olduğuna inanan güzel bir yazı olmuş, tebrik ederim