Aramızda yeni misaklara yer yok,
Sen gönlümün topraklarında bir yabancısın artık.
Ardı ardına, müselsel ilerleyen çığlıklara gebe hallere yer yok,
Peşini bıraktığım yılların hüznünü üstüne çalmış,
Yedi diyara taşıyor ve kaçıyorsun sen.
Sarf-ı nazar eylediğim, görmeyi istemediğimden mi;
Umarsızca davranıp her köşeden anılarınla peyda oluyorsun?
Düşünmez misin, anlamaz mısın, değer vermez ve sual etmez misin hiç,
Her şey pamuk ipliğine geçirilmiş anı kırıntılarından ibaret miydi, söyle?
Neden hala kelimeler döküyorum ki bir meczuba diye soruyorum her dakika,
Sebebini ararken kendimi cebren es geçiyorum, kalbin zoruyla.
Bırak, geç kenara ve dinlen artık kaçmana gerek yok bu tempoda.
Balapervazane bakma öyle, aynı oyundayız esasında.