Bak görüyor musun? Güneş yüzünü gösterdi yine engin tepelerin ardından. Bak bak duyuyor musun? Sabahın seheri ile nasılda cıvıldamaya başladı tüm kuşlar. Sanki bugün de şenlikleri var.
Sen nerdesin? Yokluk bu kadar soğuk yapışır mı tenine insanın?
Bir sigara daha yaktım ardından, gelmişliğine geçmişliğine inat doğan güneşe karşı bir selam çakıp. Şenlikteki kuşlara selam uçurdum sonra, beni de alın uçurun buralardan dedim duymadılar. El mahkum sınırsız debelenmeler için doğru yatağa. Sağa dön yokluğun, sola dön aynı.
Sen yoksun diye yattığım yatağı da küçülttüm üstelik, haberin yoktur. Sırf boş kalan tarafın daha çok üşütmesin diye. Yatağın değil de kalbin, ruhun boş kalan tarafıymış insanı asıl üşüten. Onu da anlamış oldum sayende. Sağol.