İnşaatı yarım kalmış binalar gibiyim. Gündüzleri çocuklar oynar, korkarım düşerler. Geceleri sokakta kalanlar sığınır, korurum üşürler. Çocuklardan biri top diye tekme atar tuğlalarıma, küsmem. Gece kalanlar işer duvarlarıma, midem bulanır, kusmam. Hepsini severim. Gündüzleri benimle oynayanları da, gece bana sığınanları da… Çünkü ben değişmem.
Yarım kalan bi inşaat nasıl değişmez ve hep yarım kalırsa ben de öyle, aynı öyle eksik kalırım. Değişmedim ben. Kimse şu yaşadığından sonra bu böyle değişti demedi, dedirtmedim. Çünkü insanlar zamanla geçer yalanına kendilerini inandırınca, vazgeçtiler zamanın bende bıraktığı izlere bakmaktan. Ben de değişmedimi oynadım.
Nasıl ki bi binanın yağmurla rengi aşınsa da ilk halini hatırlıyorsak, benim de ilk halim kaldı akıllarda. Bu yüzden ben yarım kalmış bi inşaatım. Kimse tamamlanmamı beklemez. İntihar için üstüme çıkan can bulur indiğinde. İmtihan diye hikayemi duyan kan ağlar da içinden, güler yüzüme. Ben inşaatı yarım kalmış bi binayım. Hep de öyle kalacağım…