Merhaba, kalabalıkları bile yapayalnız olan yalnızlık,
Kalabalıkları ordulara eşdeğer olan yalnızlık,
Büyük mutlulukların acısını geceleri çıkaran yalnızlık,
Ufak mutlulukların acısı da yalnızlık,
Gelemem biliyorsundur,
Ziyareti sen bolca ediyorsun zaten,
Bana ziyaret akınların var,
Bugünde bolca gelip gittin,
Aslında pek gittiğin söylenemez, bunu sende çok iyi biliyorsundur,
Hani ben küçükken, mutluyken, kahkahalarım taptaze ve içten iken,
Bir yerlerde saklanıp beni izliyordun değil mi ?
Niyetine de ulaştın, kıstırdın, yakaladın,
Yıllar yılı beni nasıl terk etmedin bilmiyorum,
İnan ki hiç ama hiç bilmiyorum,
Ama.. ama sen.. hayalimde niye bu kadar karanlıksın,
Bazı yalnızlıklar kıymetlidir, değerlidir,
Yoksa benim içinde aynı durum söz konusu değil mi?,
Onu da bilmiyorum..
Kendime iyi bakmama müsaade etmiyordun, etmiyorsun, etmeyeceğinden de adım gibi eminim,
Seni reddediyorum,
İnadına kalabalıklara karışacağım,
İnadına güleceğim,
Mutluluğun peşinden koşacağım ama..
Ama o kadar kolay değil, değil mi?
Hem o duygularımı çürütmüştün değil mi ?
Ama..ama ben tekrar kalabalıklara karışacağım,
Devasa korkularımı, çürüttüğün duygularımı yeşertmek için,
Ama bir dakika,
Sen.. sen benden de yalnızsın öyle değil mi ?
Hem senin halin daha beter değil mi ?
Zerre i miskal duygun kalmamış yanılıyor muyum ?
Yoksa sen beni yalnızlığın ta kendisi mi yapmaya çalışıyorsun ?
Asla başaramayacaksın ! Gideceğim, güleceğim ve seni reddedeceğim.