Bugün, içerisine düşen bir kaç küçük çakıl taşının yarattığı bulanıklık hala koruyordu durumunu, uzun zaman önce başlayıp, gelişen bir paylaşlıkta. Kaderimizin bir noktada kesiştiğini ve bu paydaşlığın biteceği zamanın henüz gelmediğini içten içe hissediyordum. Bugün bir yüzün, bir sesin ya da bir kahve sohbetinin özlemi çekmiyorsa ruhum, bir tene dokunamamak, bir çift göze bakamamak bir kıvılcım çakmıyorsa içimin ormanlarına, bundandır hep.
Ne garip şeydir kader ki; kestirilemeyişi endişe ve korku rüzgarları ile dalgalandırırken içimizin rengarenk bayraklarını yinede umut ateşini körüklemeye ara vermez.
Her yeni günün yeni bir umutla geldiğini söylerken Necati Cumalı ve kaderimiz yeni şakalar yaparken bize bırakın umut doldursun boşluklarınızı ve kader sarsın dört bir yanınızı.
…Her yeni günü yeni bir ümitle beklemeli,
Her yeni gün yeni umutlarla gelir…