Durmuyordu zaman geçtiğim yollar sararmış yapraklara bürünürken. Ben adını sararan her bir yaprağın hiçbir yerde rastlanmayan en güzel tonuna yazarken bir anda esen sert bir rüzgar yalnızlığımı yeniden yüzüme vuruyor. Ama yinede vazgeçmiyorum yazmaktan. Her bir yaprağa adını öğretiyorum onlarda bilsin seni lakin sen olmadıktan sonra bilseler ne değişir ki? Karşıma aldığım kum saatinin içinde kumların her zerresi tane tane dökülürken aşağıya zaman durmuyordu. Aklıma yalnızlığım geldikçe bi damla gözyaşım daha istemsizce yanağımdan süzülüyordu. Ama aldırış etmeden yazmaya devam ediyordum. Soğuk hava iliklerime kadar işledi lakin beynimin içinde yankılanan ismin donmama izin vermiyordu. Belki de donmaktan ismini yazdığım yapraklar koruyordur beni…