Seni sevmek,
Bulutlara dokunmak gibiydi sevgilim,
Uçmak gibiydi.
Çünkü maviydin sen,
Günbatımı kadar mavi.
Ama uçamazmış insanlar,
Dokunamazlarmış bulutlara, aya ve yıldızlara.
Kanatları yokmuş çünkü,
Günbatımını dahi izleyemezlermiş,
Sevemezlermiş seni!
Bunların hepsini senden bir süre sonra öğrendim.
Zaten ben birçok şeyi senden bir süre sonra öğrenim.
Senden bir süre sonra…
Ne tuhaf bir cümle değil mi sevgilim,
Senden bir süre öncem yoktu çünkü benim,
Seninle açtım gözlerimi,
Hiç bitmeyecek sandığım tarihin miladına kondurdum adını:
Monte Kristo.
Halbuki sadece sonun başlangıcını yazmışım.
Bunu da sonradan öğrendim.
Ne demiş Turgut Uyar;
“Herkes her şeyi sonradan öğrenirmiş.”
Ben bunu bile senden sonra öğrendim.
Sevgili Monte Kristo,
Bu ellerinden son kez tutuşum.
Seni tek yapraklık tarihimizin sonuna götürüyorum nihayet:
Talihsizler Durağına.
İkimiz de talihsizdik çünkü,
Ben sevgiyi hiç anlayamayacak bir adama koca bir tarih yazdığım için,
Sense aşkın şarabından hiç tadamayacak ve bu kadını hiç tanıyamayacağın için.
Nur Uzundikme