dertlerime yalnızlık dolduran saki’lerdir geceler,
en çok, yalnızken yakalanıyorum sonuna varamadığım yolculuklarıma
kızdığım ne varsa sevda oluyor birden
sevdayla öptüğüm ne varsa, taş
gömdüğüm bütün korkular bir toprağın bedeninde can buluyor bir bir
diriliyorum ölmeye,
dip diri bir ölmeye, diriliyorum
korkulan ve korkutan,
bütün zillere basılmış
evlerin güneş görmeyen yüzlerinde parlayan bir hüzün var
ve çoktan silmiş karnım da ki izleri,
gizli bir elin gölgesi
kendi göklerimiz vardı oysa ki
diğer tüm gözlerden arındırdığımız,
mavi demezdik mavinin adına
Bir vakit Bilincinde yittiğimiz bu puslu Evren
Üzerleri kirli bu doğmamış çocuklar Yüzleri bizim
Sök al beni,
Kendimden ayıkladın kendimi
Kendimden Ayıkla beni,
Sök, al
Sök al beni,
içemde Uç vermiş bu çıban tarlalarından
Sök al beni,
içinde bulunmadığım bütün yarınlarından
Yusuf sinan