Benim kalbim sana mavi atarken, senin kalp kapakçıklarını kara zebaniler koruyor.
Bende sana uzanan fuşya eller, senin tırnaklarında, ellerinde kılıçlar ile kol geziyor sipahiler. Müsaadenle ben alıyorum senden fuşyalarımı da, mavilerim ile beraber.
Daha savunmasız bir sarımtrak için.
Anlatamıyorum hiç bir yeşile, kahverengi bir çınar ağacının gölgesinde nasıl göründüğünü,
Beyazın masumiyeti sahte midir sence? Veya lilanın o hayranlık uyandıran cazibesi de.
Peki ya aydınlığın bile üzerine çöken bir siyahın hükmünü kim verebilir? Üç çocuk babası olan bir inşaat işçisinin öldürüldüğü, çıkmazlarla dolu bir şehirde.
Sendeki koyu renkler bir namus davası ise, benim pastellerim çekmecede duran beylik silahı.
Yere bırak elinde duran paleti ve guajları, fırçalarla duvarları çiz.
Ve mutluluk için çevrene topla tüm çocukları.