Siyah-beyaz’ı en çok sevdim ben hep.
Çünkü saçların kadar saf ve sade kaldı ikiside.
Göğsüme yatıp uyuduğun zamanların ertesi, öyle bir gece esti ki gündüz gözlerime tükendim.
Yüzlerce kor ateşin bir anda hücumu gibiydi gidişin yüreğime.
Elbet durduracaktım bu savaşı, ellerim kelepçeli olmasaydı ellerine.
Yürüyüşünün asaletinde kaybolmasaydı eğer adımlarım,
And olsun nefes almadan koşardım sana.
Koşamadım… Yarım bir sigaranın en koyu dumanında,
Bir yudum çay ve yıllardır saklanan hatıralar ile uyuttum hayalini.
Siyah-beyaz’ı en çok sevdim ben hep, seni sevdiğim gibi.