Sisli bir gecenin ardına saklanmış umutlara sahibiz,ne yazık ki yok etmeye meyilli de bir ruh halimiz var,yaşanmışlıkların önünde ve yaşadıklarının arkasında yürüyen insanlarız biz,hep yorgundu yüreğimiz,ama hep ışık dolu. Sislerin ve yıldızların birbirine olan tutkusu gibi,saklanırdık umutlara,eh bilirsiniz,sisli gecelerde,yıldızlar da gözükmez,böyle de vurgunduk umuda,yürürken karanlıkta,hep düşünür içimiz,sisli geceler de mi daha kolay olur umut etmek,yoksa yıldızlı gecelerde mi daha kolay olurdu umut etmek,aslında hep zordur umut etmek,hep bir şeylerin,iyi olacağına inandırmak zorunda kalır insan,sisli bir gecede ayın doğmasını bile umut eder insan,yılgınken dünyaya,gülmeyi hayal eder tekrardan,tam düşerken geri kalkmayı,uyurken,tekrar uyanmayı umut eder dururuz. Hiç aklınıza geldi mi ya umudu kaybederseniz bir gün,bir gece,ansızın ne olur,insan kendini kaybeder mi? Her gece ruhunu tekrar can bulmasını umut eden insan,bir gece ansızın bunu umut edemezse ne olur hiç düşündünüz mü? Hep de sisli geceler de yürüyorsunuz,hiç yıldızın olmadığını umut edebilir mi bir insan? İnsan hep iyi şeyleri mi umut eder,yoksa umut edilen şeyler mi iyi olmak zorundadır? Hiç düşündünüz mü,umut etmeden nasıl geçer bir günün? Yıldızları hiç görmemeyi umut ettiniz mi? Yoksa hep sisli geceye mi alıştınız? Sahiden bir gecenin ardına saklanmış umutlara sahip miyiz? Yoksa umutların arkasına sisli geceler mi sakladık? Biz ruhumuzu yıldızlara mı teslim ettik? Yoksa yıldızlar ruhumuz kadar bize yakın olduğu için mi sevdik? Hep dediğimiz gibi kirli toprağın bile umudu vardır,senin suratın çamura bulanmış ne çıkar umut etmekten.Sevgi,umut ve barış ile kalın….