Servinin üzerine konan kuş
Her günbatımı benimle beraber izliyorsun güneşin gidişini,
Ya da dünyanın dönüşüne şahitlik ediyorsun yolculuğunun farkında olarak..
Kim bilir günbatımını seyrettikten sonra neler yapacaksın dememe kalmadan
Uçup gidiyorsun kendi macerana
Bense ancak gidişini izliyorum
Dünya
Sanki kocaman bir tren vagonuymuş gibi geliyor bazen
Gitmek için mecbur kılıyor içindekileri, beni, seni, bizi…
Ama durakları hep es geçiyor, inmemize müsaade etmeden,
Sense pencereden elini uzatabilecek kadar şanslısın işte,
Yalnız o kadar…
Servinin üzerine konan kuş
Senin bu insan kalıntıları arasında ne işin olduğunu çözemiyorum
Belki düşüncelere dalıyorsun,
Baktığında hem güneşi görüyorsun,
Hem de konduğun servinin altında kalanları
Beni fark etmedin ama daha
Belki de ben fark etmemişimdir beni fark edişini
Bu da muhtemel
O halde sen ne kadar da hoşsun,
Oyunlarına beni de dahil edişinin bayramını yaşıyorum
Ve bu yüzden onuruna yazılar yazıyorum
Servinin üzerine konan kuş!
Belki uçup gittin ama, biliyorum ki çok uzağa değil
Hem sen de merak ediyorsun değil mi anlatacaklarımı
Ve sanaymış gibi pay biçiyorsun kendine
Yaşadığım ve yaşayacağım aşkları,
Sırf sana anlatabilmek için yaşadığımı düşünüyorsun
Ve sen de benim için uçuyorsun
Onun için her günbatımında buluşuyoruz işte…
Hissettiğini biliyorum beni,
Tıpkı güneşin bizi hissettiği gibi
Aksi halde içimizi böylesine ısıtmazdı değil mi….
Servinin üzerine konan kuş…
Tepemde uçmaya devam et!..
Çok başka aşklara şahit olacaksın…
Ve tesadüfen,
Sen de aşık olacaksın
…