Yazılacaklardan önce başlığı belli olmuş bir yazı bu. Çünkü bu şehirden gitmek isteyen var, kalması gereken tek o iken.
Ne yaşandıysa şehirde suç şehrin değil ya. Kızma şehre, lanet okuma bastığın kaldırım taşlarına, küfretme alnına düşen yağmur damlalarına. Şehrin, havanın, yağmurun suçu yok. Onlar üzmedi seni. Ha illa ki kızacaksan bana kız. Bana lanet oku, bana küfret. Sonra gel özür dile. Aldırmam, aldırma.
Dindirmek istersen kızgınlığını yine o sokakları, o yağmuru, o kaldırım taşlarını düşün. Boynunu biraz oynatıp geriye bakman gerekecek. Fazla uzak olmamalı. Düşün o sokaklarda yürüyüşlerimizi, düşün o yağmurda ıslanışlarımızı, düşün o kaldırımlarda kurulanları.
Bırak elinde aklında ne varsa. Bırak korkuları, boşver tereddütleri, ne yaparsak biz yaparız. Gideceksek de biz gideriz. Bavulları beraber hazırlar bu yola beraber girer ve yürürüz.
O yoldan seni alıkoymam.. Yolu da sen belirler misin ?