Herkesin dur diye haykırdığı ama bitmek bilmeyen SAVAŞLAR… Getirisinden çok götürüsünün olduğu… Getirisi olduğunu ben iddia etmiyorum. Tarih ediyor. Savaş sonucu kârlı çıkan ülkeler diye öğretiyor bize. Savaşın kârı mı olur ? Kazanan tarafı hep kazançlı diye anlatıyor. Çekip giden , kaybolan insanlığı unutuyor tarih. Doğru ya zaten savaş insana , insan olduğunu unutturuyor. Yoksa tarih boyu savaşlarda acımasızca yapılan işkenceler vicdan barındıran bir varlığa ait olamaz. Dünya olarak savaşa karşı olduğumuzu ilan ediyoruz ; lakin çocuklarımıza savaşçı zihniyeti aşılamaktan geri durmuyoruz. Ülkenin birinde , ders kitaplarında göç yolunda evladını gömen baba resmedilip (sözde) ,Türk düşmanlığı çocuğa aşılanıyor. Terör örgütüne ait tünellerde çocuklara eğitim verildiği ve bulunan defterlerde çocukların top , tüfek gibi savaşa ait unsurları resmettiği tespit ediliyor. Hepimizin kulağının aşina olduğu Japonya hikayesi var tabi. Türkiye’ye ziyarete gelen Japon heyeti hani.. Okula yeni başlamış minicik çocuklara Hiroşima’yı gezdirip ; “Birlik beraberlik içinde olun , güçlü olun ki düşmanlarınız size saldıramasın diyen ha bir de bize “ siz de alın öğrencilerinizi Çanakkale’yi gezdirip öğretin onlara “ diye tavsiye eden insanlar… Tavsiyeleri için Japon abilerimize teşekkür ederiz , ama bizim ihtiyacımız yok. Biz zaten savaşçı , savaşa dünden hazır bir milletiz. Çocuklarımızın yanında bol boool ülkeler arası davalardan konuşuruz, savaş oyunlarımız meşhurdur. En sevdiğimiz oyuncak silahtır. Bir futbol maçına gideriz mesela , çocuklarımız da olur tribünlerde. Maç sonunda sahayı savaş alanına zaten çeviririz. Arkadaşıyla kavga eden çocuğa “eee sen de patlatsaydın bir tane ağzınaa abiciğiiiimmm” der ve aile içi eğitimimizi tamamlarız. Yani anlayacağınız biz zaten çocuklarımızı eğitiyoruz Japon kardeşim. Hem daha kolay oluyor. Sizin gibi çocuğu kim gezdirecek. Sizinki tek seferlik bir uygulama . Biz her gün eğitiyoruz. Çocuğun ruhuna işliyor. Hücrelere kadar iniyoruz biz. Ne güzel insanlık(!). Geçmiş savaştan ibaretti. Tamam kabul ettik. Peki ya geleceğimiz ? Çocuklarımıza karanlık , acılı , sancılı bir dünyayı mı miras bırakacağız ? Çocuklarımızı ateş içine mi atıp ayrılacağız dünyadan ? Hepimiz BARIŞ istiyoruz ! Oturduğumuz yerden istiyoruz ! Tüm dünya barış istiyor ! Zaten dünyayı karanlığa boğan biz dünyalılar değiliz ki. Ah şu başka gezegenler yok mu ? Hep onların suçu! Sizi bilemem ama benim hiç umudum yok. Güzel günler beklemiyor bizi…
Kübra KULAKSIZ…