Çok uzun zaman geçti üzerinden sessizliğinin. Geceleri bir o yana bir bu yana dönüp hangi müziği dinleyeyim diye düşünürken, ninni gibi gelen sesinden mahrum kaldığımın çaresizliğinin hangi şarkısı olabilirdi? Son 3 gecedir,kafam karışık ruhum geçmişte kalmış,kavrula kavrula acımasız olmaya çalışıyorum yalnızlığa inat. Senin her şeyin olurdum ben de,bir de sadakatlin olamadım. Öyle ya,giderken hep sessiz giderdim derdim ben,senden gitmeyeceğim dediğim o yalana rağmen. Kulağına hep hayallerimi çalardım,içinde olmadığımı bile bile sürüklerdim seni yalanlarımın içine. Seninleyken kapanır zannettim o içimdeki dolmayan şımarık sevgisizliğim. Aklıma ara sıra bu bloga benim için şiir yazdığını bildiğim erkek arkadaşım gelirdi,bir konuşsam onunla derdim. Sonra ise sadakat yeminini hatırlar,içimden durmam gerektiğini söyleyen bir ses olurdu. Kalbimden gelseydi,senden de gitmezdim. Ama sadakati çocukluğundan beridir başaramayan biri,nasıl olurdu da birisine sadakatli davranabilirdi? Çok basit bir cevap olduğunu sonradan fark ettim. ” Terk edilme korkusundan vazgeçmek” . Vazgeçtim,terk edildim,sevmeye yeniden başladım… Güçlü bir düşüşün ardından,emeklemeyi denedim. Yürüyorum,ama asla koşamayacağım. Sanırım artık temkinliyim,bu dönemime denk gelen bir arkadaşım var. Evlenmeyi istiyor…. Nasip midir göreceğiz. O koşuyor,ben de öyle usulca yürüyorum işte… Bütün geçmişim artık yüreğimde bir iz,herşeyinizle özledim sizleri… Sizler beni unutamadınız belki,öyle derken sizleri bıraktım gittim. Ama inanın,asıl ben sizleri hiç unutamıyorum. Hepinizden özür dilerim…..