Geçenlerde, bir şiirden başımı kaldırınca fark ettim. Bu şehrin suları sen kokuyor. Söküp alamadım yollardan adımlarını. Ayak izlerini seyredenlere kızamadım.
Pür dikkat koşarken caddelerde, saçlarım bir şarkıya takıldı. Nefesinin sıcaklığı nakaratına konmuş, beni bekliyor gibiyken…
Yine o eski rüyama düşmüşüm. Sonbahar kokan bir tarladayım. Ellerinden tutmuşum bir korkuluğun, dönüyoruz kollarım sana dolanırcasına. Ölmekten bir tık, az bir heyecan bendeki.
Sonra bulutların gözlerine özenişine gülüyorum. Uyusam yağmur yağacak belli. Uyumasam, hayalin razı değil.
Bu sabah kendi sesimle uyandım. Şiir okuyordum. Sanaydı belli ki. Dinleyip dinlemediğini umursamadan, sevip sevmediğini de… Sahi, şiir nedir bilir misin sen? Bilme şimdilik. Ben okumalık sayfalar topluyorum tarlalardan. Benden başkasının sesi, değil ki senlik.