Nemli , ama serinlemeye yüz tutmuş yaz günlerinden birindeydim. Kalabalıktı Üsküdar.. Her zaman ki hali. uzun uzun seyrederim koşuşturan insanları. Gözlerinin içine bakarım hepsinin farklı alemi… Çok ama çok ilgincime gider sanki bu dünya denen gezegen hepsi için ayrı ve özel dizayn edilmiş. Olmuş olacak her şey ve herkes o kişiye ayrı kurulmuş, donatılmış. Hepsinin içine bir ruh üflenmiş. Küçümsenecek bir olay değil. “ Yaratıcı ” dediğimiz o muazzam şey, “o” istemiş ve o ruh olmuş. Hangi bedende hangi aleme hangi dünyaya hangi pencerelerin arkasına gireceğini bilmeden olmuş. Bazı ruh “adalet” sıfatını idrak edemediğimden, özel yaratılmış gelir bana. Özenli ve özel. “özen” denen şeyin farkını hissedebilmem için bunun olmadığı yada daha eksik bahşedilmiş ruhlarda olmalı mantıken. Peki onlar neden daha eksik ? İnkar ediceksin herkese eşit verildi her şey diye. Hayır verilmedi. Verilseydi ruhların “özel” olanı anlaşılamazdı. Eksik olanlarıda var ki ruhların, özel olanlar “farklı” olduklarını fark edebilsin. Sırf onların dünya dizaynında yer kaplamaları için yaratıldı bazı ruhlar. O eksik ruhlar bu eksikliklerinden dolayı yargılanmayacak. Onlarda bundan şikayet edemeyecek çünkü kendilerinde kök hücresi olamayan bir bilincin olmayışından dolayı isyan edemezler. Ne kadar seçim hakkı sunulduysa ondan sorulacak. Ne kadar genişlikte ekin tarlası verildiyse ondan o sorulacak. “O” nun adaleti dediğimiz şey herkese eşit genişlikte ve kalitede televizyon verilmesi değil, herkese verilen kontrol kumandası yetkisi kadar hesap istenmesidir belkide. Çocukların gözlerini izliyorum uzun süre. Büyüdüklerinde hangi ruhun sahibi olacaklar diye. Kimisi için üzülüyorum bu kadar güzel bakan gözler, sadece birilerine “ farklı ” olduklarını hissettirebilmek için eksik kalan yetişkinlerden olursa ? -Aryemus 16.07.2017