Öyle bir yoktun ki dumanı üzerinde tüten çayın deminde,
Tutunamadım yokluğunun dallarına, düşerken.
Saçlarının kokusunu bahar ile karıştırıp yakaladım elimle,
Ve öyle bir gittin ki sen, yandığından canım titremedim üşürken.
Gözlerine bakarak daldığım o uzaklara doğru yola çıktım şimdilerde,
Ne sağı var bu yolun ne solu, bitmeyecek kadar çıkmazlardayım.
Kendini yerime koy diyemem sana kaldıramazsın bilirim,
Öyle bir gittin ki sen kaldıramayacağım yükleri omzuma verdin.
Ben seni Tanrı Dağı kadar güzel o gülüşlerin için sevdim,
Öyle bir baktın ki gözlerime, ihtilal oldun kalbimde.
Erken göçmek gibi bir şey bu yaptığın otağdan,
Öyle bir sevdim ki seni, Bozkurtların Turan özlemi gibi.