Bir Gün Bir Çocuğum Olursa..
Kendi doğrularını kendi bulması için elimden geleni yapacağım, onu yönlendirmeyeceğim, zorlamayacağım, tahakküm kurmayacağım üzerinde, deneyip yanılarak, düşüp kalkarak öğrenecek, ben sadece düştüğünde yanında olacağım, kendi görüşümü ifade etsem de hayatı ile ilgili her seçimi ona bırakacağım. Kendi hayatını yaşamasına izin vereceğim, sayısız hata yapsa da; benim istediğim ya da onun için biçtiğim hayatı değil, kendi seçimlerini yaşayacak..
“Elalem” kavramı ile asla tanıştırmayacağım onu, kendi olacak, kendini sevecek, kendi tercihleriyle mutlu ya da mutsuz olmasını bilecek, ihtiyacı olduğu zaman koşulsuz yanında olacağıma güvenecek..
Kendi korkularımla onu kısıtlamayacağım, onun kendi korkularını da küçümsemeyeceğim, yüreklendirip destekleyeceğim, bazen korkmanın da çok doğal bir duygu olduğunu öğrenecek, ama korktuğu için vazgeçenlerden olmayacak, korkularının üstüne gittiği zaman onları yenebileceğini fark edecek..
Yalan söylemek zorunda hissetmeyecek hiç bir zaman kendini, eleştirebileceğimi ama cezalandırmayacağımı, tartışabileceğimizi ama küsmeyeceğimi, kırılsam da onu koşulsuz seviyor ve destekliyor olacağımı bilecek, üzmemek kırmamak adına beyaz yalanlar uydurmamayı en kötü gerçeğin bile bundan daha az acıtacağını öğreteceğim ona, dürüstlük ve doğruluk kazanacağı ilk prensipler olacak..
Temiz olmayı, güzel kokmayı, sadeliğin ve doğallığın en değerli mücevherlerden kıymetli olduğunu, bir kot bir tişort ile de hayattan zevk alınabileceğini, elindeki ile yetinmekten mutlu olmayı, çevresindekileri de küçük hediyelerle mutlu edebileceğini öğreteceğim ona..
Kendi doğruları üzerinden kimsenin kendisini yargılamasına izin vermemesi gerektiğini ancak başkalarını da kendi doğruları üzerinden yargılamamayı öğrenecek, farklılıkların ve çeşitliliklerin hayatını zenginleştireceğini bilecek, düşüncelere ve bakış açılarına saygı duyması gerektiğini ancak bu şekilde kendi saygınlığını kazanabileceğini öğrenecek..
Sevmeyi öğreteceğim ona, koşulsuz sevmeyi, kendi için sevmeyi, kendini sevmeyi. Sevginin utanılacak değil övünülecek bir zenginlik olduğunu, her kapıyı açacak anahtarın her zaman kalbinde mevcut olacağını bilecek. Kalbindeki sevgiyi kirletecek, yok edecek duyguların neler olduğunu da öğreteceğim ona. Kibir, öfke, kin, nefret, haset, inat, özenti, kıskançlık gibi duyguların sahip olduğu tüm güzelliklerin düşmanı olduğunu öğrenecek, kazanmak ve kaybetmek arasındaki ince çizginin kendi seçimlerinin sonucu oluşacağını bilecek, yanlış seçimlerinin sonucunda oluşabilecek hatalarından pişmanlık duyarak kendini suçlamayacak, ders alarak kendini geliştirmeyi başaracak..
Konuşmak kadar dinlemenin, sahip olmadıklarına üzülmek yerine sahip olduklarına sevinmenin, yapamadıklarını küçümsemek yerine yapabildikleriyle gururlanmanın değerini öğreteceğim ona. Kendisini rahatsız etse bile sorunlardan kaçmak yerine üstüne gitmeyi, alın terinin piyango biletinden gelebilecek kazançtan çok daha değerli olduğunu, emek verilerek sahip olunan en küçük şeylerin bile paha biçilemez bir değerde olduğunu öğrenecek. Pahalı bir hediyeyi kendi değerlerinden ödün vererek kabul etmenin hayat boyu onuruna sürülebilecek bir leke olduğunu bilecek. Sahip olmak istediği bir şeye ulaşmak için insanları kandırmaması, kullanmaması gerektiğini, çıkarları doğrultusunda hareket ettiği zaman birilerinin bundan zarar görebileceğini düşünecek..Benim çocuğum kendi çıkarları için kimseyi kırmayacak, üzmeyecek, gerekirse haklı bir yenilgiyi haksız bir kazanca tercih edecek..
Karşısındaki insanın duygularını önemsemeyi, kendi doğrularına uymasa da anlayış göstermeyi, yargılamadan değerlendirmeyi, konuşarak anlaşabilmeyi, ortak bir noktada buluşamasa bile ortaya yakın bir yerde buluşabilmenin değerini, karşındakini küçümsememeyi, yok saymamayı, onurunu kırmamayı öğreteceğim ona. Siyah ile beyaz arasında gri denilen bir renk de olduğunu, bardağın boş tarafının yanında bir diğer bakış açısıyla dolu tarafını da görebilmenin olgunluk olduğunu, hatasız ya da mükemmel insan olmadığını kabullenecek, kimseyi hatalarından dolayı yargılamamayı öğreteceğim ona kendi hatalarından dolayı yargılanmayacağını da öğreneceği gibi..
Güven duygusunun ancak açıklık ve dürüstlükle gelişebileceğini, güven göstermeden güvenilir insan olamayacağını öğrenecek..Almak için verici de olmak gerektiğini, sahiplenmek için sahiplenilir olmanın ilk koşul olduğunu, sözlerle değil davranışlarla da bir çok şeyin daha açık gösterilebileceğini de öğreteceğim ona, ağzından çıkan sözün arkasında durmasının bir erdem olduğunu bilecek.Sözleri ile yaptıkları birbirine uymuyorsa hiç bir zaman güvenilecek bir insan olamayacağını öğrenecek..
Sevdiğinde seni seviyorum diyebilmenin, bir şeyi istemediğinde hayır diyebilmenin, istediğinde de evet diyebilmenin kazancını öğreteceğim ona, kendi fikirlerine inanmayı, aşk acısı çekmenin hiç aşık olmamaktan daha güzel olduğunu, haklıyken sonuna kadar dik durması gerektiğini, hayatta her şeyden çok kendisinin önemli olduğunu, herkesten çok kendisini düşünmesi gerektiğini, hayatın her an son bulabilecek bir kavram olduğunu bilerek yaşaması gerektiğini öğreteceğim ona daha sayısız öğreteceğim şey gibi..
Bir gün bir çocuğum olursa ilerde ne olmak istiyorsa o olacak,yaşamını kendi istediği gibi yaşayacak.
Ben ona önce “insan” olmayı öğreteceğim mutlaka..