Bir önceki mektubun devamı olarak yazıyorum sevdiğim,yaptığım her hareketten haberdar ol diye.her şeyi sayıp dökmek geliyor içimden çünkü ancak düşünebilirim ya da yazabilirim bundan sonra.beni okumayı severdin biliyorum,bundan dolayı yazıyorum.zaten her şeyi bu başlatmadı mı?kelimeler,duygular…şimdi de böyle devam etsin istiyorum.ben yazayım,sen oku.
..mektubu yazıp bir kenara bıraktıktan sonra aynanın karşısına geçtim uzun zamandır ilk defa.korktum o görüntüden,sen olsan sen de korkardın eminim.biraz kendime geleyim dedim altımı üstüme getirdim,bir şeye benzedim senin için,yanına geliyordum.
siyah bir şemsiye vardı hatırlarsın hani seninle ilk defa onun altında durmuştuk,ilk çatımızdı bizim.onu aldım ve dışarı çıktım öylece.
biraz serinmiş,her neyse fark etmez benim için.haftalar sonra dışarı çıkmak biraz garipti ilk önce,gözlerim kamaştı bulutların sonsuz beyazlığından,alışmak zor oldu aydınlığa.
yeni evinin yolunu tuttum.beni iyi ağırlayacağını biliyordum.
yanına oturdum,etraf pislenmiş biraz çamur vardı,hırkamla onları temizledim.
bir çift kadeh getirmiştim bir de şarap,en sevdiğinden.karşılıklı içeriz dedim.en son sefer biraz tatsız bitmişti şarap sefamız.
hoşuna gitti mi?beğendin mi?umarım memnun olmuşsundur.
seni görmek iyi oldu,havanı solumak güzeldi.
özlemişim
özledim
sana gözlerimden bir damla yaş bırakıp terk ettim orayı.hava kararmıştı zaten.
hiç merak etme direkt eve gittim oradan,bir yaramazlık yapmadım,arabalara dikkat ettim,taksilere sataşmadım,insanlara çarparak yürümedim,sakindim.seni gördüm ya daha nasıl olayım?
oysa ki bir şeyi atlamışım,anahtar,evde kalmış.
senin yanında mı sabahlasam?
geri döndüm.
şemsiyeyi yasladım sana doğru,yanına iliştim.hiç farkında olmadın mı?canın yandı mı?bilemedim.
gözlerimi kapattım.
bu karanlık başka bir karanlıktı.
bu sessizlik ölüm sessizliğiydi.