Yüksekten, kendine alçaktan bakmaktır hayat bazen. Bazı gel-git durumu oluşur kendini yalnız hissettiğin an. Mesela anneni özlemektir, babanın seni adıyla çağırmasıdır,-her zaman mesafeli olacak- dahası kendini bir türlü alıştıramamaktır; iki hafta oldum geleli Malatya’ya ama sanki olmayacak bir rüyadaymış hali. Hüznün zirveden bana salya akıtması. Havasını içime kor şeklinde çekmek durumum. Durdurulamaz bir yeniliği hali çökmüş üzerime. Durumu daha ne kadar idare derim bilmiyorum ama, kendimi sorumlu hissediyorum büyüyen mutsuzluğuma. Sadece kendimi suçlamak zaten her seferin de yaptığım gibi… Bu kader dairesinde kendime düşen bir parça benlik hissinin acı yansıması. Kuytu köşelere sıvışmak, uzak olan içime doğru nefes almadan koşmak. Mutluluk, bazen yapmak istediğini ne şekilde olursa olsun yapma durumudur. Şimdi uzayan yollara anlatmaktır tüm dertlerini; yalnızlığının hüzne dönüşüp seni içine çekip yolsuz yapma saatidir. Dahası önceden yapmak istediklerinin acıtması seni, bir iğne ucunu kanatıp hayallerini bulandırma dakikası. Daha fazla hareket etmeni engelleme anı. Hayalsiz kenderiyim şuan.