MECBURİ TERCİH
İnsanlar arasında bile yalnız hissetmek dedikleri şeyi son noktasına kadar yaşamaktı bu. Sevdiklerinle sohbet ederken, film izlerken , şakalaşırken düşündüğün güldüğün şeylerin bambaşka şeyler olduğunun farkındalığıyla kendini bazen uzaylı gibi hissetmekti. Kesinlikle ben bu dünyadan değilim diye düşündüren bir duyguydu O’nun için. Çoğu zaman da yalnızlık insanlarla birlikte olmaktan daha cazip gelirdi. Kendi dünyasında istediği gibi davranabiliyordu. Kısıtlama yok, ayıplama yok, hayal gücünün götürebildiği yerlere gidiyor ve gerçekten bu dünyayı daha çok seviyordu.
Aynı zamanda da yaşadığı hayattan kopmaması gerektiğinin, insanlarla bir arada olmasının gerekliliğinin de farkındaydı. Ama bu onu gerçekten zorluyordu. Yakınmış gibi davranıp arkadan işler çeviren, sonra hiçbir şey olmamış gibi yüzüne gülen insanlarla doluydu etrafı.
Gerçek hayatta dışarıda karşılaştığı , medyadan izlediği çocuklara hayvanlara yapılan kötülükler, iğrençlikler katlanılabilir gibi değildi. Bu yapılanlara verilen saçma sapan tepkilerin yanısıra, hiçbirşey yapmadan tepkisiz kalmak korkunçtu. İnsanların bu denli insanlıktan çıkmalarını anlayabileceğini sanmıyordu.
Bozulmuş bir ahlaki düzen , çıkarları için birbirini yok etmeye çalışan insanlar. İnsan neden böyle bencilce sadece kendini düşünerek başkasını yok etmeye çalışırdı ki. Sonuçta her şey herkese yeterdi dünyada değil mi. Sadece insanlara da değil bütün canlılara yeterdi. Ama insanoğlunun gözü hiç doymaz, sürekli daha fazlasını isterdi. Onun var benim de olsun, daha büyüğü , daha iyisi, daha güzeli. Bu istekler hiç bitmeyecektir. Ama bu elde edişler sonucunda insanın olgunlaştığı görülmemiştir. Tam tersine ne kadar az olursa o kadar kendindedir insan . Bütün inançların da hedefi bu değil midir. İnsanı gerçekleştirebilmek. Sevdikleriyle birlikte mutlu saygılı , sevgili bir hayat sürmesini sağlamak. Bütün canlılara yaşama şansı vermek. Tüm farklılıklarla bir arada yaşayabilmek.
Mümkün mü? Zor. Bunca yıl yapılan savaşlar ölen insanlar. Böyle gelmiş böyle gider. Umut her zaman var ama gerçekler daha ağır basıyor. O yüzden kendi dünyasının güvenli sınırları içinde yaşamayı tercih etmenin daha mantıklı olduğunu düşünmüş ve mümkün olduğunca insanlardan yara almadan uzakta yaşamayı seçmişti.