Zaman sessiz çığlıklara gömülü bir hazine gibi tıkır tıkır ses çıkarırken saat buklelerinde kalmıştı rüzgar , saatlerce etrafımı süzdükten sonra bulutun tanrı olduğu saatler geliyor aklımıza .
Yağmur dans ediyor adeta her damlası yorgun bir yaprağa ait her damlası ladine ait.
Soğukta ne derece üşümekteyiz sarılı düşünceler var aklımda ruhen ona adanmış bir kaç söz her bekliceyim diyişimde destek çıkan bir eda ile bağırıyor gece.
Sıradan biriyimdir belki ama onun için her şeyi yapabilirim.
O mutlu olsun diye her şeyi yapabilirim.
Göğün altı griye sarıyor .
Onun her hecesini süslediği bu satırlar saçlarına itafen yazılıyor.
Gümüş suratlı ay , altından pahalı olan güneşle karşılıklı paylaşım içindeyiz sonralarını paylaştık belkileri paylaştık.
Yıldızlar ne derece özgür diye düşünmüyor değilim hepsi ladinin gölgesinde bir tutsak gibi yaşamakta sanırım uzun yolculukları bu yüzden seviyorum o gölgenin altında sayılacak o kadar çok şey var bir evren ve bir hayat.
Dil ile farklı olan bu kavramlar gecenin kıyısında yazılıyor.
Her soğuk vurduğunda bedenime bendim daha çok ona yakınlaşıyor.
Her göz açışım onun gecesine açılıyor.