‘Sende çok çabuk kırılıyorsun he! Sen sulu gözlüsün ben ne yapayım. Benim ses tonum böyle.Ben böyleyim,beğenmezsen beğenme’
cümlelerine sinir olduğum kadar hiçbir cümleye,bakış açısına sinir olmuyorum.Herkes kendi gibi,herkesin kendine özgü bir karakteri var ama herkes karşısındaki insanın karakterini,kırılganlığını dikkate alarak konuşmalı.Ben öyle demek istememiştim sen beni yanlış anladın cümlelerinin kökeninde de aslında bu var.Çünkü karşımızdakinin anlayabileceği gibi konuşmuyoruz o bu cümleden ne çıkarır ne kurar kafasında hesaba katmıyoruz.Halbuki katsak onun gibi düşünüp tartsak olayları sonra öyle aktarmaya/yansıtmaya çalışsak ne olur?
Hayatımıza milyonlarca insan giriyor her gün.Her kafadan bir arkadaşa sahip olabiliyoruz,bizden çok zıtlarına da. Biri kolay kolay alınmayan konuşması tavrı sert,diğeri ise yumuşak tavırlı çok çabuk kırılabilen birisi olabilir.İki farklı karakter ikisi de arkadaşın ikisine de aynı olayı aynı üslupla anlatabilir misin? İkisinin duyguları düşünceleri farklı diye yargılayabilir misin? Aynı şeyi ona da söyledim bak o alınmamış bana,sorun sende sen kırılmaya meyillisin ben böyleyim benim konuşmam böyle deyip aradan çıkmak ne kadar doğru? Duygularını dışa vuruş şekli farklıdır her insanın biri ağladı kırıldı diye güçsüz olmaz veya diğeri daha sert karşıladığı için duygusuz.Eğer birilerini hayatımıza alıyorsak sevdiğimizi söylüyorsak onların kalplerini düşüncelerini önemseyerek hareket etmeliyiz ben demiyorum ki düşünceni değiştir olmadığın biri gibi davran herkese ayrı bir yüz çiz çok kişilikli ol.benim dediğim kendi düşünceni anlatmaya çalışırken karşındakinin bundan nasıl etkilenebileceğini düşün herkes aynı değil herkes aynı tepkiyi vermez herkes senin gibi değil öğren artık bunu. Empati olayı demagojiden ibaret olmasın bu dünyada.Anlayalım birbirimizi kırmayalım,lütfen.