Eskiye dönmek ister insan;
Pişmanlıklarına keşke deyince,
Zorluklara göğüs geremeyince,
Hüznü, yaş olup gözlerinden inince…
Hayatın anlamı, bu kelimelerde saklı aslında. Pişmanlıklarımızın içinde sevgimiz gizli, kinimiz üstünü örtüyor. Nefretimiz, yaşanmışlıkları bir kalemde silip atıyor. Mutsuzluğumuz, mutluluğumuzun üstünü görünmez bir sisle kaplıyor. Farkında olmadan mutlu oluyor, farkında olmadan seviyoruz. Aslında farkına varmadan akıp giden zamanın, aklı başında olmayan birer yolcusuyuz biz, keşkelere sığınan.
Hayatın zorluklarını görebildiği kadar, güzelliklerini’de görebilmeli bir insan. Hüznümüzle, kinimizle, nefretimizle kısacası kalbimizin bütün olumsuz duygularıyla, damarlarımıza acı enjekte ediyoruz. Bu acılar ilerde keşke olarak geri dönüyor.
Keşkelerimizi bir yere biriktirsek, içine tecrübelerimizi, hatalarımızı, geçmişimizi, şimdimizi koysak geçen bir yılımızı geri getirir mi bize?
Eğer bütün bunları aynı anda düşünürsek, keşkelerimiz yerini pişmanlığa bırakır.
Pişmanlık; kalbimizin kabul ettiğine, beynimizin onay vermemesidir. Ve bunu kendine kabul ettirebilmiş insan, pişmanlıklarını tecrübe olarak saymış, hatalarının altını bir kez daha çizmemiş insandır. Yani pişmanlıklarımız, keşkelerimizden daha tecrübeli ve yaşadıklarını kabullenmiş duygulardır.
Kısacası; hatalar, zorluklar, tutarsızlıklar ve olumsuzluklar eskiye dönüp düzeltme isteği uyandırır. Hayat her zaman isteklerimizi karşılayamayabilir, önemli olan hayatın bize neler yaşattığı değil hayattan neler alabildiğimizdir. Hayat bize; zorluğu da, çaresizliği de, mutluluğu da bir arada yaşatabilir. Bunların arasından olumlu olanı seçip alabilirsek, keşkelerimiz, kazandığımız tecrübeler ardında ezilir gider. Bir daha keşke dememek adına yaptığımız yanlışların, harcadığımız zamanların, olumsuz davranışların kölesi olmamak için, herşeyden biraz olsun ders almak ilerde sadece birer pişmanlık olarak zihinlerimizde yankı olacaktır.
Sadece kalbimizi veya sadece beynimizi dinlemeyelim. Her ikisine birden kulak verelim. Bu bizi doğruya sevk edecektir.