İtiraf etmek istiyorum her şey kinyas ve kayra dan sonra başladı psikolojim yeteri kadar bozuk ve kendime acı çektirecek kadar mazoşişttim.En dibe gidip ruh sağlığı normale dönmüş bir şekilde geri dönen nadir insanlardan biriydim artık.Acı çekiyordum uyuyordum.Hayatımın anlamsızlaştınığı ilk fark ettiğimde korktum bunu saklayamam.Çığlık çığlığa acı çektim canım yandı çok fazla.Anlamıyorlar anlamayacaklar.Bir şehrin sessizliğine karışmış ruhumun yalnızlığımdan kaçtığımı bilemezler.Toplumdan kendini soyutlayan insaların ruhsal açıdan dengesiz oldukları kesin.Gruplaşmalar ve toplulukların belirli kişileri dışlaması .Toplumsal baskı çok kötü bir şey gerçekten.İnsan kendini değersiz hissediyor.Gerçi ne kadar değerimiz var ki şu hayatta ? Hergün biraz ,biraz daha ölüyoruz.Tarafları olduğumuz ideolojiyi savunacak kadar bilgi birikimi bile olmayan insanlarız.Birde (Ben yalnızım,edebiyatı) yapanlar oluyor.Yalnızlığın ne demek olduğunu bilmeden. Yalnız ve kalabalığız aksak ritimli dalgalar misali.
Barda bir kadın oturuyordu düşündüm ki mutlu değil o da bizim gibi bir şeyleri unutmak için içindeki acıyı bastırmak için gelmiş buraya etrafı boş gözlerle süzüyor.İki ayağını birden yere vuruyor arkadan çalan Voodoo Child ‘a ritim tutuyordu. İki bira’dan sonra cebindeki bozuklukları masaya bırakıp çıktı dışarı peşinden gittim. İçinde ne vardı bu kadının? Hüzün olsa gerek. Kimdi bu kadın? Sence kim? Ben düşündüm de bu kadın ‘’ben’’ olabilirim.