Denizi görebilmek için ölmek gerekirdi daha düne kadar.
her bir üst geçitte bir cesedim var benim.
kaybedeli yıllar oldu yosun kokusunu
yetim bir ada,
tenha bir sahil,
kalabalığa hasretim var benim.
Her bir göğsümde binlerce dudak.
açlığın izdihamı yaşanıyor meydanlarımda,
martılar geceden çığırtkan.
yine yokluğun deminde karabatak
işsizliğin intikamı olsa gerek.
azalıyorum yavaş yavaş.
hane hane,
ocak ocak.
Alıp başını gitti o batmaz denilen şilepler.
bir ayağı çukurda ihtiyar limanın.
hayli zaman oldu duymayalı vardiya düdüklerini.
bir salgın ki iliğini kuruttu, yakasını bırakmadı fabrikaların.
bohçalar içinde kayboldum.
adım unutuldu.
maskara ettiler çoluğa çocuğa.
Ben doyamazdım bakmaya gedikkayaya.
size bırakmadım mı zeytinliği?
yaylalar neden küskün?
aşıklar azaldı mı kaleden?
ah ada ah!
martılar pisliyor anılarımıza.
Ne desem boş!
ne fındığın hatırı kalmış,
ne tuzlamaya kiraz.
çekin elinizi üzerimden
beni bana bırakın biraz…