İyinin,güzelin,doğrunun yahut kötünün,çirkinin,yanlışın önemi yok.
Diğer ülkeler hakkında pek fikrim yok fakat yaşadığımız ülkede kavramların hiçbir önemi olmadığı konusunda karar kıldığımı söyleyebilrim.
Kavramların yerini sayılar aldı.
Mühim olan kalabalıkların ne söylediği sanırım.
Yani katil olduğu kesinleşen bir adam için çoğunluk katil değil diyorsa o adam katil değildir.
Papatya koklamak insanı dinden çıkarır fetvasının doğruluğu ya da gerçekliği bu fetvaya inanan insanların sayısı kadardır.
Kalabalık Tanrı var diyorsa vardır yok diyorsa yoktur.
Kalabalıklara inanmak normal koşullarda bireyin kendi iradesinde olmalıdır.
Birey hiçbir baskı altında kalmadan kendi iradesini ortaya koymalıdır.
Tam tersi durumda zorla kalabalığa biat etmek zorunda bırakılırsa kalabalık bir kişi daha artmış olur.
Otoritelerin istediği tamda budur.
Hapse girmemek ya da öldürülmemek için Tanrı’ya inandığını söylemek zorunda kalan birey kalabalık tarafından kazanılmış bir zafer olarak görünür.
Oysa sırf korktuğu için inanmadığı bir şeye inandığını söyleyen birylerden oluşan kalabalık aptallar sürüsüdür.
Zaten Tanrı’nın da korkaklar ve aptallarla bir işi olduğunu pek düşünmüyorum.
Dediğim gibi aslında içinden geçmekte olduğumuz dönemde hiçbir şeyin önemi yok.
Sadece sayılar mühim olan.
Kalabalıksan varsın zira azınlıktaysan Tanrı bile olsan hiçsin…
Mehmet Deniz Yılmaz