Gözlerini kapat. Dinle…
Galata kulesinde kollarını aç İstanbul’a ..
Güneş’in yüzüne vurduğu sıcaklığı hisset.
Hafifçe saçlarını okşayan rüzgara karşı koyma..
Her sokağını seyret birer birer..
Haliç’i, Fatih’i, Eminönü’nü…
Denizini, gemisini, martısını..
Lalesini, papatyasını, yeşilinin her bir rengini seyret.
Sokaklarına karış, şehrinin sesini duy.
Kalabalığı dinle..
Esnafların bağıran seslerini
Çocuk kahkalarını
Karaya yaklaşan vapurun düdüğünü..
Trafiğini dinle şehrinin.
Ezanın sesini ve bir dua fısılda içinden..
Köşebaşında ki çiçekçilere selam ver
Taksim meydanında kalabalığa karış.
Genç gitarcıların seslerine eşlik ederek
Şarkısını söyle şehrinin.
İstanbul, bir sevgilinin gülüşüne benzer
Kalabalığın içinde bir şiir yaz İstanbul’a..
Her şairden bir mısra alarak..
Nazım’dan, Yahya Kemal’den, Özdemir Asaf’tan..
Cahit Sıtkı’dan başla..
Zincirlere, kelepçelere inat,
Kanatlarını açmak zamanıdır;
Şiirinle dans et.
Yaşamak her şeyden önce..
Yaşamak çok güzel..
4 comments
Güzel bir İstanbul şiiri.Tebrikler
Teşekkür ederim 🙂
Sanırım Orhan veliyi unuttunuz… Halbuki ondan okuyor gibi oldum… Yine de ”Şık bir şiir” diyebilirim..
Çok teşekkür ederim 🙂 Unutmadım tabi ki sadece şiire eklemedim 🙂