Hiçbir insan sebepsiz yere girmiyor hayatımıza;kimi ödül kimi ceza oluyor…Olumlu olumsuz birçok şey öğreniyoruz…Kimini başta sevmiyoruz sonrasında sahipleniyoruz;kimini de başta sevip sonradan bir kenara bırakıyoruz! Klasik bir söz vardır:bütün iyi arkadaşlıklar sana ilk başta çok pis gıcık olmuştum diyerek başlar…Salt bu cümle üzerinden genelleme yapılmasa da doğruluk payı göz ardı edilmemelidir.Her insana farklı bir dünya gözüyle baktığımızda ise karşımıza keşfedilmeyi bekleyen deruni bir alan çıkar…Tabi ki bu deruni alan hayatımıza giren insanları dikkatle gözlemlediğimizde daha iyi anlaşılır…
Aslında çoğu insan gideceği yere kadar eşlik ediyor bize…Son durağa geldiğindeyse;inip kendi yoluna devam ediyor…İnsan ilişkilerine bu gözle baktığımızda bitişi düşünmek yerine yaşandı diye sevinsek daha güzel olmaz mı? diye düşünmeden edemiyor insan…Sonuçta hayatımız sonu olan bir yolsa öleceğimizi bile bile neden yaşıyoruz düşüncesi insana elem veren,aleminde korku desiseleriyle baş başa bırakan çekilmez bir hal içinde bırakıyor…Böyle olumsuzca düşünmek yerine insanca yaşayıp;yaşandığına sevinsek hem dünyamızı hem ahiretimizi daha kolay kurtarabiliriz…Keşke hayatımıza giren insanlara samimiyet testi yapabilsek diye de zaman zaman düşünüyorum! Çıkar odaklı;bencilce birinin hayatına girmek insan ilişkilerini de zayıflatıyor.İnsan sevgisinde de sevgisizliğinde de samimi olmalı dik durmalı ki niyeti belli olsun…Birde bazı insanlar var ki hayatımıza girince alışkanlık yapan…Böyle insanların üzerine ^^dikkat bağımlılık yapabilir yazılmalı…^^ Yazılmalı ki karşıdaki ona göre hareket etmeli…Çünkü bu tarz insanlardan ayrılmak hem zor hem de zaman alıyor…Tatlılığı sevimliliği hayran bırakıyor kendine…Yaşandığı diye sevinsek de bitiş insanı ister istemez hüzünlendiriyor…Bu insanların ayrılışı yarım kalmışlığı ifade ederken;birlikte geçirilen vakitlere de özlemle bakılıyor…O yüzden böyle insanların değeri daha çok bilinmeli…
Velhasıl hayatımıza giren her insanı belki de kitap gibi görmeli;gerektiğinde başa dönüp tekrar okumalıyız…
Üstad Sezai Karakoç diyor ki;
‘’İnsandan insana şükür ki fark var Birine cennetse birine zindan İyi ki bilmiyor kalabalıklar…’’ (Akın ÖZER)