Kendini bil diyen Sokrates kadar bana bende demen bende değilim bir ben var benden içeri diyen Yunus Emre’nin en saf öznel algının yerine arabesk bir fantezi olarak o eski halimden eser yok şimdi demeliyim belki de …Her neyse işte…(aslında yaşadığım zamanın bir özeti gibi ki arabesk kısmın son yaşanılan zamana tekamül etmesi biraz bende damar etkisi yaptı ..hüzünlüyüm ayrıca)
İnsan kendini bilir mi?Bilmesine gerek var mı?Senli benli kavgalarımız içinde ne güzel yaşıyorken birinin çıkıpta tokat gibi sen eski sen değilsin demesine sebep ne? Oysa ben üzünçlü ve karanlık ,karamsar bütüniyetten uzaklaşıyorum ben o eski ben olmadığımda(burada ince bir acındırma var, lütfen ……………..) Hani bilirsiniz işte antideprasan etkisi …Bir Koalanın uyku hali velhasıl…(Kendime bir günah keçisi arıyorum bulamadım o da ayrı mesele)
Çelişik düşüncelerin bağımlısıyım ki hiç bir estetik kaygım yok.Bu beni ben olma kimliğinden ayrıklaştırır mı?Hazır bahar mevsimi de gelmiş ,çiçeklere bakmalı, polenlerden polen beğenip nezlelerden nezle olmalı..İyileştiğinde fırsat bulursa şairin dediği gibi şiirin birinde karşılaşmalı ,adını aşk koymalı…
Ve öğrendiğim en geçerli ,en akli bilgi ;Bir ben bilirim beni birde yaradan;beni bilmeyen ne bilsin beni…