Siz şair misiniz bayım? Buyurun,oturun yanıma. Merak ediyorsunuzdur neden sorduğumu. Şair gibi baktı da gözleriniz.
Şair gördüm mü tanırım ben. İçi akar da belli edemez kimseye. Feryad eder de sesini duymaz kimse. Gözleri hep dalgın bakar. Her an bir şeyler düşünüyormuş gibidir elleri. Gezmeyi sevdiğini belli eder ayakları da.
“Peki kalbi?” diyeceksiniz şimdi. Evet kalbi… Size göre kalbi çok özgür ve berraktır su misali. Ancak ona göre zincirlere vurulmuş mahkum gibidir. Kilidi vardır bulamaz. Anahtarı en derin sularda gömülüdür. Dalıp da alamaz. Çırpınır durur göğsünde. Kimseye, hiç kimseye söyleyemez. Yüreği dumanlıdır hep. Hasret çeker belli edemez. Sancısı kalemine akar sonra. İşte bayım. Bu yüzden şairdir ya zaten. Kalemi susmayı kabul edemez. Bütün feryadlarını yazdırır ona. Kalemi sessiz kalmaya tahammül edemez. Ağlamak gibidir yazmak da. Rahatlatır insanı.
Siz şair misiniz bayım? Oturmadınız yanıma. Heykel gibi dikiliyorsunuz karşımda. Besbelli şairsiniz işte. Sessizlik ilacınız. Yakanızdaki kalem ise feryadınız belli ki. Oturun bayım. Birlikte izleyelim denizdeki hayallerimizi. Oturun bayım. Bir kez daha bakalım gökyüzündeki hatıralarımıza.