Bir sabah
Ayaklarımın buz tuttuğunu hissettim
Yatağımda uzun saç telleri
Derin bir yokluk içinde
Gölgeni Geçirdim Üzerime
En güzel çiçeklerle açıyormuşsun
Üşüdüm biliyor musun ?
Sahi neredesin?
Gittiğini biliyorum,pencereme konan güvercinler söyledi
Gölgeni geçirdim üzerime
Sahile inip çakıl taşları topladım
Bazı balıkçılarla muhabbet edip seni sordum onlara
Bilmiyoruz dediler ellerinde ki istavritlerle
Koşa koşa geldim eve
Soğuktu
Gölgeni geçirdim üzerime
Dağınık bir pazardan aldım iki elma ile havucu
En sevdiğin yemeğimizden yapıp yedim tek başıma
Kalanını pencereme konan güvercinlere verdim
Gölgeni üzerime geçirdim
Sağanak yağmurlar yağıyor bu ara içime
Gidip iki bira bile içemiyorum
Gittiğimiz o pis biracıya
Ve dokunamıyorum kirli bardaklara
Gölgeni geçiyorum üzerime
En sevdiğin şairlerin şiirlerini okuyorum bağıra bağıra
Biliyor musun ? Ağlıyorum biraz
Ama öyle çok değil
Estetik bir şekilde düşüyor gözyaşlarım
Sevdiğin müzikler çalıyor küçük odamın içinde
İnadına unutmamaya çalışıyorum seni
Bana hediye ettiğin saatlerle kuruyorum alarmları
Senin kalktığın saate ..sabah altı buçuğa
Ama bir gün vazgeçersem
Alışabilirsem yokluğuna ben de senin gibi kaybolacağım
Ne güvercinlerim kalacak ne de konuşacak balıkçılar
Ama kaybolmadan son kez
Gölgelerini geçireceğim üzerime
Ama halen bilmiyorum nereye gittiğini
Kaç senedir haber alamaz oldum senden
Kokun halen duruyor yastığında
Balıkçıdan yine istavrit alıp yiyorum
Güzel insanlarla konuşuyorum onlara seni soruyorum
Duvarların içlerini dinlemeye çalışıyorum
Yağmurun sesi biraz olsun huzur veriyor
Sonra sen geliyorsun aklıma
Yatıyorum
Gölgeni geçiriyorum üzerime