Tanrı gecenin içindeydi. Soğuktan üşümüştü boş kaldırımlar. Rüzgar gazete parçalarını kovalıyor kediler gecenin içinde birbirleriyle dalaşıyorlardı.
Tanrı geceye indi. Tek arkadaşı ona eşlik eden sokak lambalarının sarı ışıklarıydı. Boyunları büküktü sarı loş ışıkların. Kimin geldiğini biliyorlardı.
Tanrı yavaşça yürüdü. Rögar kapaklarından çıkan buhar siyah eteklerini sarıyor ona esrarlı bir hava katıyordu.Tanrıydı tanrı olmasına ama bir azraile benziyordu sanki.
Kızı sonunda buldu.
Genç kız da geceye indi, sırtında eskiciden aldığı kırık kanlı kanatları vardı.Küçük ve yumuşak ayakları çıplak, gözleri yaşlı ve biraz da mahzun bakıyordu.
Genç kız gecenin içinde yürüyordu.
Duvarların köşelerinde beliren örümcek ağları onu çekmeye çalışıyor telaşlı kediler birbirleriyle dalaşmayı kesmiş kızın ayaklarına dolanıyorlardı. Bir şey olacağını anlamışlardı, suratlarından belli oluyordu bu.
Genç kız Tanrının tam karşısında durdu.O an zaman durmuş gibiydi,kediler miyavlamalarını kesmiş örümcekler dikkat kesilmişlerdi.Artık rögar kapaklarından dumana benzeyen buharlar çıkmıyor sokak lambaları görüntüye şahit olmak istemezmişcesine başlarını sokağın diğer ucuna çeviriyorlardı.
Tanrı genç kıza bakıyordu genç kız da ona.İkisi de ağlıyordu aslında biri ona diğeri de ona.Duyuyorlardı hıçkırıklarını sokağın kaldırım taşları ve kabul ediyorlardı akıttıkları göz yaşlarını kendi tozlu betondan yapılmış taşına.
Tanrı elini uzattı.Genç kız bedenini öne savurdu koştu adeta.Artık sessizce değildi ağlayışları sokak lambaları bu melodiye hüzünle kulak misafiri olmak zorunda kaldı.
Tanrı ağzını açtı artık omuzları sarsılıyordu,titriyordu bedeni.Elini tutup tüm acılarını dindirmek isterdi kızın.Biliyordu gücü yetmezdi.
Ve genç kız da biliyordu acısının asla dinmeyeceğini ama alsın onu istiyordu alsın ve kimsenin bilmediği bir cennete koysun.
Sonunda aralarında yalnızca milimetreler kalmışken birkaç kelime döküldü tanrının gri dudaklarından
“Sana bir ev yarattım” diyordu hüzünden titreyen sesiyle
“Sana bir liman yarattım en yıkıcı fırtınalarda koyun sessizliğinde huzurla uykuya dal diye”
Ve devam ediyordu aynı hüznüyle
“Sana bir oda yarattım o evin içinde sana zindan olacak.”
“Sana bir girdap yarattım o limanın içinde bütün teknelerini batıracak”
Genç kız hafifçe onaylarcasına salladı başını.Biliyordu.En başından beri.Bu acının kristal bir çivi olup kalbine saplandığı uğursuz geceden beri.Yine de doğrulamak istedi bu kendisini en candan seveni
“Bana bir cennet yarattın.” Diye fısıldadı tanrının ellerine
“Cehennemde yalnızca bir oda kaplayacak.”
“Ve kendimi o cennete kilitlememi seyrettin,cehennem tüm haykırışlarımı duyacak.”