Efkar-ı mevt
Gecenin efkarı bastı üzerimize
Heyhat ! Ölüm hızır gibi yetişti düşlerimize
Kavuşurken lâl olmak mı gerekti şimdi ölüm
Ayrılırken gülmek mi lazım şimdi ölüm
Bize bugünden sonra ayrılığın hasreti mi düştü ölüm
Yine ekmeğin yanına sabır katık ettin ölüm
Selamını duymak için bir ömür bekledik ölüm
Hayata ilmeği geçirdin ayaklarımız boşa düştü ölüm
siyahi