Doğum…
Bir bebek dünyaya geldiğinde neden herkes mutluluk içinde sevinç çığlıkları atarken o bebek ağlar?
Öyle sebepsiz midir bu?
Yoksa bilinenin ötesinde bir gerçeklik var mıdır?
Dünya’ya gönderilmekte istekli midir o bebek? Fikri sorulmuş mudur ona?
Sonsuzluğun herhangi bir köşesinde her kötülükten bir haber mutlu değil midir ki o kalkıp da dünyaya yollamışlardır onu.
Ufak, korunmasız, yabancı, ürkek, şaşkın, belki de kızgın…
Tümden yabancısı olduğu dünyayı yumuk gözleriyle incelemeye çalışırken başına gelecekleri tahmin bile edemez.
Ne kadar yanacaktır canı?
İlk ne zaman kalbinin kırıkları batacaktır eline?
İlk kim güvenini yerle bir edecektir?
Çocukluğunun masumiyetini ne bozacaktır ilk? Kim?
O ütopyalarda bahsedilen ”Mutlu Dünya”nın olmadığını öğrendiği zaman nasıl teselli bulacaktır?
Bu dünyadan gitmek için her yolu deneyecek midir? Yoksa boyun eğip ölene kadar burada bu karanlığın, bu kötülüğün için zaman mı geçirecektir?
Sevecek midir bu kötülüğün içinde ışığını henüz kaybetmemiş bir şeyleri? Bulabilecek midir?
Peki sevdiği bir şey yüzünden farklı mı gelir bütün dünya gözüne? Sırf sevdiği bir şey için sevmediği binlerce şeyle bir arada olabilecek midir?
Peki ya sevdiği şeyi kaybedince? Ya da onu artık sevmediğini fark edince ne olacak?
Onun için bütün dünya eski karanlığına mı bürünecek?
Mesela sen…
Eminim hayatın mükemmel değildir. Çoğu zaman ağladın, bıktığını söyledin, dayanamayacağım diye cümleler kurdun. Peki sonra ne oldu? Gece sarılıp yastığına hüngür hüngür ağlayıp sabah kalkıp şişmiş gözlerin ve kocaman bir baş ağrısıyla etrafa gülümsemeye çalışmadın mı? Sırf sevdiğin bir şey uğruna ölemeyeceğini anlayıp anlamsız da olsa yaşamaya, nefes almaya devam etmedin mi?
Sevdin, sevilmedin.
Bazen ise sevildiğin halde sevemedin…
Ama her şeye rağmen hayata devam ettin.
Bitmiyordu, bitirilmiyordu hayat. Zor da olsa ilerlemek zorundasın.
Kendine, ailene, sevdiğine, sevdiklerine, sevmeyenlerine kızıp da vazgeçme. Ne olursa olsun bu hayatı sadece kendin için yaşıyorsun, devam et!
Amaçsız yaşıyorum deme, amaç bul.
Sevilmiyorum deme, dikkatli bakmayı öğren.
Sevemiyorum deme, gözlerini kapat ve kalbini dinle.
Çirkinim asla deme, sen yaratılmışlar arasında en güzel olansın.
Başaramam deme, bu hayat senin ve ona istediğin şekilde şekil verebilirsin.
Yeter ki vazgeçme…
1 comment
Derin anlamlar içeren bu yazıyı beğeniyle okudum. Verdiği mesaja katılıyorum.