Çok şey yazarım da,
Hiçbir şey konuşamam.
Anlatamam yazdıkşarım gibi,
Onun gibi açık olamam.
Dilim dolanır, konuşamam.
Saçmalar, koyarım bir kenera
Anlaşılmamaktan kırkarım.
Bırak yazayım, öyle anlatayım derdimi.
“Sen de bir şeyler söyle” dersin,
Heyecandan kalbim bağırır da,
Dilimin kapısına dayanır da,
O kapı bir türlü açılmaz ki.
Ya ses yerine gıcırtı duyulursa sadece
Anlaşılmak yerine, rezil olmaktan korkarım.
Ama “ille de bir şey söyle” dersen,
Çok şey değil, iki şey söyleyeyim,
“Seni seviyorum”
Sence bu iki şey, bin kelimeye bedel değil mi?
“Yok bu iki şeyi söyleme” dersen,
O zaman sadece yazayım içimdekileri
Birgün onları okurum belki.
Hem ne demişler,
“Söz uçar, yazı kalbe kazınır”