Mehtabına geldim ey Dildar’a..
Hecesiz bir kelimeye hapsettin beni..
Zifiri karanlık..
Kapına geldim Dildar’a, çevirme beni kapından, Taptuk misali.. Ver aşkın odunlarını sırtıma, gönlüne taşırım bir ömür, Yunus misali..
Kör bir kentin ortasında, zifiri karanlıklarda aydınlığım niyetine gözlerine sığınıyorum..
Karalar bağlama Dildar’a, gönlümü de ömrümü de sana sundum.
Aşkının elinde mızrak misaliyim, nerelere savurursan gitmeye razıyım..
Sana yazdıklarımı duvara as Dildar’a, cümlelerimden as beni, intiharımı yaz harf harf..
Bir garip Meczup oldum, cezbediyor beni hecesiz kelimeler.. Divaneliğe bürünen halim, korkutmuyor artık benj, gelsen de farketmem seni.. Bildiğin gibi değilim artık Dildar’a.. Ne bağımlı, ne deli, ne saplantılı bu sözcükler anlatmıyor kederimi, imkansızlıklar içinde yazgımın acı ağıtlarını duyuyorum derinlerden..
Ah Dildar’a..
Benden gidemediğin gibi, bana geri geleceğin günü bekliyorum..
Her harf sana doğru koşuyorken, lisânım artık lâl olsun istiyorum.. Türküler seni anlatmasın, şiirler sana varmasın istiyorum.. Bizim için yazılmamış olsun şarkılar..
Rüzgârlara ağıtları yükledim sana getirsinler diye.. Sen de o rüzgarlarla gelsen bana, senden bana essen, es bana Dildar’a..
Kırk gün tövbelerimle geldim sana, kıblesiz bir aşka recmettirdin gönlümü..
Felaha çıkar artık bu yüreği..
Ah sensizlik bu kadar zor olmasaydı keşke.. Ruhum böylesiye örselenmeseydi her gidişinin ardından.. Alışabilseydim ben de herkes gibi.. Beylik laflar edebilseydim ben de keşke herkes gibisin diyebilseydi bu dil.. Derdi, ama tümcelerim utanırdı bunu söylerken, kim bilir hangi harfler kaçardı benden.. Herkes gibi değilim ki ben Dildar’a, bu yüzden Sen herkes gibi olamazsın..
Bıçak sırtı şimdi yaşadığım hayat,
Kıl köprülerde gezinmede ayaklarım..
Sana varılacak yolları arşın arşın ezberledi bu yürek, hırpalanıp duruyor yüreğim.. Ne yapacağı belli olmayan bir duyguyla harp edip duruyorum..
Ey Dildar’a,
Şimdi bana bile yetecek ben kalmamışken, sana nasıl varıp da hecesiz yaşantımdan sunabilirim ki.. Kalbimin hücrelerine sıkışıp kaldı her şey..
Yürüyorum.
Ezeli sırlarından oluşan dünyamdan vazgeçmek üzereyim, perde arkasında sen ben deyip adımızı koyamadılar ya Aşk olsun onlara da.. Perdeleri kaldır aramızdan Dildar’a, ortada ne Sen kal ne de Ben..
Behdude çırpınaşlarda olmayacak dualara gebe yüreğim, doğup çıkacak diye yüreği ağzında misali korkulardayım her gece..
Düştüğüm yerden kalkıyorum her seferinde, söyle Dildar’a var mıdır simdi benim kadar yerlere serilmiş yüreği kan içinde..
Artık sana yazmayacağım Dildar’a, boğuluyorum her defasında, sana ölesiye susuzken, yüreğimin çırpınışlarında boğuluyorum.. Sessiz çığlıklarda sağır oluyorum..
Bir sözünle gecemi aydınlıklara ulaştırıyorken, bir sözünle sarayımı zindanlara çeviriyorsun..
Sana artık yazmayacağım Dildar’a..
2 comments
En güzel iç çekişler mektupla olurmuş…çok güzel betimlemişsiniz, tebrik ederim..
Çok teşekkür ederim, okuduğunuz, vaktinizi verdiginiz icin ve güzel yorumlarınız için ayrıca tesekkür ederim..