Schrödinger’in Kedisinin Peşinde – John Gribbin
Kör Saatçi – Richard Dawkins
İsmi 18. yüzyıl tanrı bilimci William Paley’in o dönemde çok bilinen bir kitabına referans olarak kullanılmıştır, Paley kitabında bu tür tartışmalarda sık kullanılan saat analojisine başvuruyor, çünkü saat karmaşık yapıları anlatmak için iyi bir model, Paley eğer yürürken yerde bir saat görseydiniz bunun karmaşık bir mekanizma olduğunu ve bir tasarımcı tarafından önceden tasarlandığını düşünürdünüz ama insan gibi karmaşık yapıların neden önceden tasarlanıldığını düşünmüyorsunuz diyerek bu tasarımcının üstü kapalı bir biçimde tanrı olması gerektiğini iddia ediyor, Dawkins de buna cevap olarak mutasyon, birikimli seçilim gibi mekanizmalarla çalışan evrimin önceden planlanamayan bir süreç olduğuna dikkat çekerek bu saatçinin ileriyi göremeyeceği ve planlayamayacağı için kör olması gerektiğini savunarak kitabına “Kör Saatçi” adını verir.
Tüfek, Mikrop ve Çelik – Jared Diamond
Zihnin Geleceği – Michio Kaku
“Olanaksızın Fiziği” ve “Geleceğin Fiziği” gibi çok satan kitapların yazarı ve pek çok bilim programının yapımcısı olan Michio Kaku bu kitabında, evrendeki en büyüleyici ve en karmaşık yapı olan insan beyni üzerine bilimsel araştırmaları ortaya koyuyor.
Zamanın Kısa Tarihi – Stephen Hawking
Kitap o dönemde evrenin doğası hakkında öğrendiğimiz en son bilgiler göz önüne alınarak yazılmıştı, öte yandan o günden bugüne hem atom-altı dünyanın hem de büyük ölçekte evrenin gözlem teknolojilerinde olağanüstü ilerlemeler yaşandı. Bu yeni gözlemler Profesör Hawking’in kitabın ilk baskısında yaptığı kuramsal öngörülerin çoğunu doğrulayan nitelikteydi. Bu gözlemlere, evrenin başlangıcından 300.000 yıl sonrasını araştıran ve Hawking’in varlığını ileri sürdüğü uzay-zaman dokusundaki kırışıklıkları tespit eden Kozmik Ardalan Kaşifi COBE uydusunun son bulguları da dahildir.
Kaleme aldığı özgün metne kendisinin son araştırmasından ve en son gözlemlerden edindiğimiz yeni bilgileri katma arzusuyla Hawking, kitabının elinizdeki son baskısı için yeni bir önsöz yazmakla kalmadı, aynı zamanda solucan delikleri ve zaman yolculuğuyla ilgili çok etkileyici yepyeni bir bölüm kaleme alarak kitabını güncelledi.
İnsan Nasıl İnsan Oldu? – M. İlin – E. Segal
Fiziksel, zihinsel ve kültürel kazanımlarını çok uzun bir süreçte kazandı atalarımız. Birkaç milyon yıllık bir süreçti bu. Önce biyolojik bir evrim geçirdi insanoğlu. Bu süreçle az çok örtüşen, fakat daha yavaş işleyen zihinsel ve kültürel gelişim de onu izledi. Biyolojik süreç, içinde olduğundan fark edemesek de yaşayan tüm biyolojik türler için hala sürüyor. Diğer türlerden farklı olan insanoğlu açısından zihinsel ve kültürel süreç halen devam ediyor.
Çağdaş bir bilim insanının, olayı epey bir öncesinden alarak, konuya ilişkin yapacağı bir özetin üç aşağı beş yukarı şöyle olacağı söylenebilir: İnsanoğlundan çok önce oluştu yerküre. Yerküre de evrenin geçmişine bakarak çok yenidir. Erken de olsa, buradan çıkarabileceğimiz bir genelleme, insanoğlunun evrenin geçmişinde yalnızca bir nokta olduğudur.