Her yeni merhaba ayrılık demektir. Her yeni buluşma kalan zamanların sayacıdır. Her yeni karşılaşma bir sonrakinin umudu demektir. Ayrılık küçümsenmeyecek derece gerçeğin ta kendisi. Bazen bir söz, bazen bir ölüm, ikincisine elvedalar barınamaz bile…
Ayrılık kelimesinin kökü bile ayrı, ulan kelime kökü bile belli işte kabul et.Ne çetrefilli bu kelimeyi cümlelere, şarkılara sığdıramamak…
Bizi ayıran şey neydi diye bırakılan taraf düşünürde düşünür değil mi? Kafalar kıyakken sapıtılır. Ya arkadaş ne den diye sorarsın da sorarsın. Karşındaki bunun cevabını veremiyorken arkadaştan hiçbir teselli cümlesi beklemeyeceksin. Çünkü genelde ben de dahil verilen tepki ya siktir et olur. O kadar kolaydı dersin içinden aynen çok güzel siktir edildim diye.
Sen bu kadar çaba ve uğraşa rağmen o sana kıytırık davranış gösterileri yapıp ve basit bir şekilde bitti diyebiliyorsa, senin canın sağolsun. Onu görünce kalbinde deprem oluyor, biliyorum. Sen duyuyorsun, o hissedemiyorsa ya da reddediyorsa canın sağolsun… Burnunun ucunu göremeyecek kadar körse senin canın sağolsun. Tavırlarını göremeyecek, laflarını duyamayacak kadar, işine geldiği gibi davranmak onun daha kolayına kaçan bir olaysa senin canın sağolsun. Biraz da bencillik kelimesi ne demek artık sen öğrenmek zorundasın. Ama alakasız insanlara karşı bunu intikam olarak sergilersen senin de bu sefer canın sağ olmasın be arkadaşım.
Ayrılık insan yaradılışıyla gelmiş bir kelime değil davranış şeklidir. Her zaman vardı her zaman olacak. Aşık olduğun kız, adam seni durduk yere bırakabilecek. En yakının aniden ölebilecek.
Ölüm içinde barındırıyor.
Dudak arasından dökülen harfler bunu barındırıyor.
Ölenler geri geldi mi?
Bırakıp gidenden haber aldın mı?
Hayır.
Ölenler öldü, gidenler gitti. Bundan sonrası için SENİN CANIN SAĞOLSUN.