Masum bir hırıltı boğazında İstanbul’un.
Avrupa yakasındaki düğmesi koptu kopacak.
Bir kıyamet kopacak
Boğazında İstanbul’un.
Ses tellerim acıyana kadar bağıracağım.
Bir ozan fark ettirmeden sazını eline alacak.
Anadolu’nun adını alacak ağzına
Karşımda İstanbul
Elimde simit, çay; boğazında martılar.
Birazdan kudurur denen deniz kuduracak.
Boğazında İstanbul’un.
En mahrem sokaklarında şefsiz orkestralar karşılayacak;
Beni, bendekini, bende olmayanı.
Sokağın köşesini döndüğümde içimden dua edeceğim,
Bu hayatta en güzel sesi çıkaran enstrümanlar bizimle olsun,
Bizimle olsun diye.
Ve ben..
On üç milyon insanın bana sağır olduğu efsane bir şehirdeyim.
Ben dilsizim, en büyük sessizliğim
Boğazımdan çıkan tek kelime İstanbul.
Not: Bu şiir her ne kadar kendisi Bursalı olsa da canımın içi, üçü ve beşi olan Ayşe Nur’uma gelsin. İyi ki varsın.