Duygularını anlatamazsın. O ; anlatılmamak, bu uğurda çabalamak, kendini aşmak uğruna, hayvansal içgüdülere benzetilmiştir.
İnsanda olmayan, inansan da olmayana. Başkasını, içinde onsuz yaşatmak belki de bu yüzden en cazip yol oldu.
En acı, en sancılı, gün gelecek anlayacak dediğin ama geride sadece sen kadar gerçek,
herkes kadar sahte bir hatıra bırakacak olan, son bir ayrılık hediyesi olan yol.
Aynı yerden farklı zamanlarda geçen, yolları hiç kesişmeyecek olan iki kafadarın yolu.
O yüzden belki bir kaç satır, fazlası yok.
Yılların toplamının bu azlıkla sonuçlanması ile hiçbir zaman bir araya gelemeyenlerin ayrılığı kadar acı bir şey yoktur.
Çaresiz kalan tüm aşkların anısına..
şiddet, şefkat, sevgi, sadakat, öfke, intikam, gurur, fesatlık, umursamazlık,
karamsarlık, kıymet, adalet, kimsesizlik, aşk, hırs, hayal, hayal avcılığı,
elde etmek, elde edememek, elde edildiğini sanmak, korkmak, korkutulmak,
kaçarcasına yakın olmak, savaşmak, savaşmak için hazır olmak,
savaş çıkar diye provasını yapmak, dört duvar, sessizlik, mahkumiyet, özgürlük,
fakirlik, sonsuz hazine , keşkeler, başa sarmalar, isyan etmek, isyan edememek,
itiraf, iç çekiş, küfür, kudur, sarıl, satıl, kandır, sandır, boğul, kaybol, hazır ol, var ol,
benimse, tanı, tut, inşa et, yok et, düş, düşür, yan, kan, san, dinle, dilinde, dibinde
,önünde,ölümde, ömründe, her yerde, hem sensiz hem senle, herkes, hiç kimse,
her sefer,hep söver,hep bakar, hiç görmez, karanlık, kimsin, tensiz, renksiz, soluk,
donuk, siyah-beyaz, görünmez,hayalet, hayal et, şükret, her defa, hep aynı, hep ayrı,
hep kaza, hep isyan, neden, sebep, gerekçe,düşman, dost, nesin, niyesin, niyetsizsin,
başlangıç, son, acı, sancı, yazı, kader, yaradan, tek atış,çok bakış, hazımsızlık, kıyas,
kırık, dökük, sökük, son defa, binlerce kez, yalan, çok defa, hep hata,yas, yeniden,
beden, ateş, vaat, kasıt, merhaba, acaba, ilk sefer, çok sever, meşgul, reddediliş, zindan,
dipsizlik, kimliksiz, nankör, kör, gör, kir, çamur, kambur, dik bakış, son sahne,
ömür, ölür, gönül,mezarlık, ağıt, göz yaşı, dünya, sahne, tekrar, insan, bilmeyen,
bitmeyen, gitmeyen, dur, düşün, umut,yarın, yakın, iyi dilek, sarraflık, saflık, gökyüzü,
bataklık, çırpınmak, çağırmak, çaresizlik, sükunet, saygı,kaygı, hırs, ilk adım, adın, aşkın,
fikir özgürlüğü, düşünce suçu, kabul, kabil, katil, katıl, batır, habil, hatırlatır,anımsatır,
kimine göre, buna değer, değer, dokunur, sokulur, tecavüz, ihanet, metanet, intihar, ihtimal,
cinayet,çok günah, üç maymun, durma, boş ver, unut, dün, uzak, akıl, hafıza kaybı, gökyüzü,
irtifa kaybı, sert düşüş, saf gülüş,sahici duruş, buruk dokunuş, gün, sayı, sadece, bir ileri,
rüzgar, fısıldar, bulut, yok eder, iç savaş, tek emel, yalancı dost,pişmanlık, çok geç, kabus,
çok erken, sen konuş, ben susam, gidiyorsun, bilmeden, bilmeyene, her yer, bir yer, derdi, ferdi,
önüne serdi, sardı, andı, dillendi, dilendi, dirildi, bilendi, biriydi, bilirdi, idam et, inkar et,
ihmal et, ispat et, geçici sevda, kalıcı misafir,
Yukarıda yazılı olan gerçekliğimin unutulan hiçliğime karışması 18 saniye. Yeniden gerçekliğe dönüşmesi 1.
Çaresizliğin getirdikleri ile umudunkiler ise, bir var bir yoklar. Ya bu, en büyük acı kendiminki diyerek başlattığım benliğimin haklı çıkma çabası ise?
Kim bilir? Hiç kimse ya da her kimse! Bir 10 dakika kadar duraksadım ve yeniden dönüştüm.
Parçaların birleşip bir bütün oluşturması, çokta uzakta olduğum bir şey değilmiş.