Derme çatma evlerden oluşan bir mahallede oturuyorum.Yan apartmanın üst katında Nazım şiirlerini yazıyor.-Kendi asrım korkutmuyor beni..ben kaçak değilim..asrım sefil…asrım yüz kızartıcı asrım cesur diye ekliyor dizelerine.Onun alt katında Guevera devrim yapıyor.Nasıl cesur nasıl korkusuz bir o kadar karizmatik diyebilirim.Sokağın sonundaki apartmanda saz ustamız Aşık Veysel oturuyor.Akşamları bütün mahalle türkülerle içindeki kederi hafifletiyor.Alt katımda siyasi makaleler yazan bir grup üniversiteli öğrenci.Çoğu zaman bağırış çağırış oluyor.Ama onlar genç yahu, sesleri ne zaman çıkacak başka.Onların çarprazında Yılmaz Güney.Gün batımında balkonunda oturmuş elinde sigarasıyla görebilirsiniz onu.Elinde bir deste kağıt,film senaryolarına göz atıyor olsa gerek.Kapı gıcırtıları duyuyorum.Herkes o kadar meşgul o kadar yoğun ki.Asansörde Müzeyyen Abla ile karşılaşıyoruz.Yeni bir beste yapmış,akşam çıkıp seslendirecekmiş.Çağırıyor benide.Gitmezsem harkulade ayıplık etmiş etmiş olurum.Hem Zeki Müren de sahne alacakmış diye söylentiler var.Yolda yürürken Aziz Nesine rastlıyorum.Elinde mecmualar,yeni basılmış kitaplar.İlk ben okumalıyım diyorum.Sokağın biraz ilerisinde herkesin sohpet etmek için bir araya geldiği,önemli meselelerin konuşulduğu bir kahvemiz var.Kafkayı görüyorum bir iskemleye oturmuş.Yine derin düşüncelere dalmış.Eminim güzel şeyler düşünüyor.Hiç bölmüyorum.Derken dünyanın en büyük reggae ustası Bob Marley en sevdiğim parçasını yüksek sesle bağırarak bana doğru geliyor..’We’ll be together with a roof right over our heads’ sözleriyle çınlıyor sokak.Sokağın başında Chaplin Amca çocuklara sessiz sinema sergiliyor.Gülüşmeler…İki dolu beyini sohpet ederken görüyorum sonrasında.Marx ve Lenin.Yine Kominizmden bahsediyorlar yanlış işitmiyorsam.John Lennon geçiyor yanlarından.Heyecanlı görüyorum onu.Rock ‘n’ Roll albumü çıkmış.Desenize Dünya müziğe doyamayacak.Gece oluyor eve dönüyorum.Pencereyi aralıyorum.Karşı apartmanın çatı katının perdeleri yine aralık.Fridayı ilk otoportresi ‘Kadife Elbiseliyi’ resmederken seyre dalıyorum.Kimler kimler yok ki bu isimsiz mahallede.Zenciler,Kızılderililer,Leyla ile Mecnunlar,bazen bir iki aylığına taşınıp sonra göç edenler..Dünya saysak burayı merkezi olsa herşeyin.Güzelliklerin ve umudun.Seslerin,buluşların,renklerin,devrimlerin..Farklı dönemlerde,farklı diyarlarda yaşamış insanlar; aynı yüzyıla,aynı sokağa,aynı karışıklığa denk gelmiş olsaydı,Dünya yine bu kadar kötü,acımasız,huzursuz olur muydu?Sabah oluyor..Çıkıyorum sokağa.Yürüyorum yürüyorum ..Sesi,yoksulluğu,fikirleri,komiklikleri içime çekiyorum.Bavulum elimde.Ayrılıyorum bu sokaktan.Yaşamak güzeldi..