Sessiz bir gecenin soluğunu kesemezsin, gürültülü bir akşamın gürültüsünü çekemediğin gibi başın ağrır vaziyette beklemek tabiri caizse sana en yakışanı olacak. Yine bir kadın göğsünde erkekler ağlamaz felsefesini yıkmış yakışıklı bir adamın gözyaşlarına şahit oluyor bulutlar… Sahilin dalgalarınla barışık, maviye paralel bir bank, bankta biri dik biri eğik iki baş.. Dertlerinden habersiz iki mavi arasına sığınmış kimi kirli kimi pak iki yürek. Bir kelime çıksa dilden devamı kesilmeyecek belli, döküldü mü dökülecek tüm kirlenmişlikler denize, öyleyse denizin önünde rastgelmiş bir bank fevkaladenin fevkinde…
Teselliye muhtaç adam, tek kelime istemeksizin omzu ıslatan gözyaşlarını silmekten vazgeçmiş , susmayan gözlerine şiddet hiç de parlak bir fikir değil, farkında.. Tüm bu olanların sebebine dair tek bir soru sorsa kadın , adamın hali vahim.. Her şey susuyor, yıldızlar parlamayı bırakmış, denizde görünür tek bir dalgaya rastlanmıyor, ilk defa bir kadın vücudundan fedakarlık edip montunu adamın üzerine örtüyor… Gece hiç olmadığı kadar sessiz, belki de ilk defa bir adamın gözyaşları gecenin sessizliğine yandaşlık ediyor, çok ayıp…