Arkadaşlarım benimle dalga geçiyorlar çünkü ben körüm… Göremiyorum. Yaşama sevincimi kaybettim. Artık dünya bana kapkaranlık gözüküyor. İnsanlar artık üzerlerine giydikleri iyi insan kıyafetlerini çıkarmışlar ve üzerlerine kötü insan kıyafetini giymişler. İnanın hiç yakışmamış. Değiştirin kıyafetlerinizi ve bana yaşama sevincimi tekrar verin. Bugün camdan bakasım geldi cama doğru yöneldim, gördüğüm her yer kapkaranlıktı ve simsiyahtı, duyduğum kuş sesleri, arabanın motor sesleri ve çocukların sevinç çığlıkları beni daha çok üzdü. Ben niye göremiyordum? Niye Kördüm? Beni niye aralarına almıyorlardı? Beni niye sevmiyorlardı gibi sorularla zihnimi sorguladım ve ağladım… Ben de bir insanım, elim kolum ayağım var ama göremiyorum. Bu ne kadar önemli sizin için? Siz dışarı çıkarken üzerinize yakışanı giyiyorsunuz. Ben göremediğim için giydiğim şey yakışmış mı, olmuş mu onu bile bilmiyorum. Siz annenizin, babanızın yüzünü biliyorsunuz, ben bilmiyorum ve göremiyorum. Siz Dünya’nın güzelliklerini görüyorsunuz ben sadece hayal ediyorum. Ve ben sizden daha kötü olduğum halde halime şükrediyorum ve iyisini istemiyorum. Belki göremiyor olabilirim ama ben umudumla, hayal gücümle dünyamı rengarenk yapıyorum. Almayın beni aranıza, olsun değer vermeyin tamam buna da tamam ama bana bunu belli edip umudumu benden alıp rengarenk olan dünyamı kapkaranlık etmeyin insanoğlu. Sizden istediğim tek şey bu. Bakın görmüyor olabilirim ama duyduklarımız, hissettiklerimiz ve yaşadığımız dünya aynı, biz aynıyız, biz kardeşiz beni kör olarak ayırmaya ne gerek var? Sokağa çıkınca alaycı bir tavırla yüzünüze bakılması, sizden engelli, kör diye bahsetmeleri size nasıl dokunuyorsa bana da öyle dokunuyor… Şu küçücük insanlardan istediğim tek şey alay edilmeden yaşamayı istiyorum. Rengarenk olan dünyamı kapkaranlık etmeyin insanlar…
Yazar: Cansu Porsuk