İslam Coğrafyası kan ağlıyorken, dünya seyrededursun. Filistin Suriye, Irak, Pakistan, Afganistan, Doğu Türkistan ve nice mazlumlar ve yüreğinde insanlık adına gayret içerisinde olan tüm dostlar hepinize selam olsun…
Bugün başta Orta Doğuda olmak üzere, İslam Coğrafyası kan gölüne dönmüş vaziyettedir. Bu kanı durduracak bir merhem bulunamamakta, her geçen gün bu yara açılmaktadır. Dünyada sözü geçen ülkeler ABD, Avrupa, Rusya, Çin ve bunlara bağlı teşkilatların (Nato, BM…)sesini duymamakta. LAKİN seslerini kuyruklarına basıldığında duymaktayız!!! ( BU KONUNUN ÜSTÜNDE DURMUYORUM. YARIN YAZACAĞIM. )
Peki bu sömürü düzeni ne zamana kadar gidecek? Bu kan ne zaman dinecek? Bu fitne ateşi ne zaman sönecek? Yavruları için ağlayan anneler, babaların ne zaman ağlamaları dinecek? Rahat yüzü görmeyen bu çocukların içleri ne zaman ferahlayacak?
Her Firavuna bir Musa çıkmış, elbette birileri çıkar elbette bu kan diner. Bizde Musa’nın gelmesini beklemeden Musa olalım, bizler Yavuz olalım. Bu niyet ile bu yola baş koyarsak ve inanırsak emin olun hiç bir GÜÇ karşımızda duramaz.
—Musa olduk eee sonra—
Peygamber efendimiz(sav) ”Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır.” hadisiyle bizlere öğüt veriyor. Ama bu hadisi bir öğüt değil bir emir gibi almalı ve onun için çalışmalıyız. Dünyada 2,5 trilyon müslüman yaşmakta lakin birlik olamamaktadır. ”Senin saçın sarı benim siyah, sen böylesin sen şöylesin” laflarıyla aramıza fitne sokulmaktadır. Bir taraf ”Allah” diye öldürürken bir taraf ”Allah” diye ölmektedir. Bizler ayrıştırıcı değil birleştirici olma yoluna gitmeli Peygamberimizin hadisini uygulamaya sokmalıyız… İttihad-ı İslamı sağlamalı, bu akan kanı durdurmalıyız…